bugün
- sokak hayvanları uyutulacak53
- icardi190528
- geldi yine deli12
- galatasaray12
- türkiyedeki rusların gövde gösterisi yapması10
- dünya türkiye'nin neyini kıskanıyor11
- afganistan yardımlaşma derneği başkanı16
- 22 mayıs 2024 atalanta bayer leverkusen maçı10
- gecenin şarkısı9
- age of empires'in üstüne oyun var mı13
- rusların en iyi olduğu şeyler26
- erkeklerin hep fotoğraf istemesi15
- iran'ın teşekkür mesajında türk bayrağı koymaması14
- erkeklerin sözlükte durma nedeni11
- hangi sözlük erkeğiyle evlenmek istersin8
- spor salonuna gitsem erkekler popoma bakar mı26
- ismail kartal13
- unutulan ünlüler11
- işid'in bütün yaptıkları meşrudur10
- karınızla gratise gider misiniz12
- sokak köpeklerini isteyen evinde baksın9
- fazla bilinmeyen harika şeyler8
- ankarayı öven tip17
- mert hakan yandaş10
- anın görüntüsü11
- manyak olmaya karar verdim9
- kitap okumanın zararlı ve gereksiz olması14
- kaza yerinin tespiti iran ihası tarafından yapıldı8
- bugün üike olarak resmi yastayız12
- arkadaşlar damatlık bakıyorum da sizce bu nasıl20
- türk kızları neden gülümsemiyor8
- bir galatasaraylının kulağına fred diye fısıldamak12
- akp'nin fenerbahçe ve beşiktaş düşmanlığı13
- bir şarkı sözü der ki11
- insanlara olan inancınızı ne zaman kaybettiniz14
- icardi1905'i silip atmak20
- akpnin hala bedava kek vaadini tutmaması12
- sevgilinin kız arkadaş lobisi10
- escort ile evlenmek11
- şişmanlar ölünce nereye gider8
- ellerim bos gonlum hos9
- kilo almak için bik bikle evlenmek11
- alex de souza vs fred10
- cumhrbaşkanm sizi dünya yenemedi ben nasıl yeneyim15
- cehennemde türkçe konuşulur8
- 19 mayıs 2024 fenerbahçenin bütün oyunları bozması16
- iran'ın depremde yas ilan etmemesi8
- dondurma yalarken erkeklerin sürekli bakması8
- fenerbahçe'nin attığı golde faul olması17
- karınız olsa döver misiniz9
Zarif beyaz boynu parmaklarımın arasında gittikçe eziliyordu. Damarlarının her hareketini parmaklarımda hissedebiliyordum. Nefes alışının ne kadar yavaşladığını, damarlarının nasıl hızlı attığını. Sanki birazdan parmaklarımın arasında ezilecekmiş gibi zayıflamıştı boynu... Ama o an...
R: arkamda olduğunu biliyorum, b. Ama peki ya sen, Elinle o gücünü kullanana kadar seni parçalayacağımı biliyor musun? Ama bunu yapmayacağım, ağrılarımı, parçalanmamı dindir, bunu yapabilirsin. Yoksa m'nin boynu parmaklarımın arasında kalacak. Zor bir seçim değil görüyorsun.
M: ( son bir çırpınma ile söyler gibi b'ye bakarak) sakın!
Şaşkınlığa uğramıştım. Parmaklarım bir anda çözülmüştü. Boynu özgür kalır kalmaz öksürmeye başlamıştı,m. O kulübeden yavaşça uzaklaşmaya başladım. B çoktan m'nin yanına gitmişti. Tam tepeden aşağı inecek iken,
M:( zor nefes almasına rağmen bağırarak) kimsenin seni tanımasına izin vermiyorsun, insanları korkutuyorsun, kaçırıyorsun.
R:( bir gülüş ile) izin versem ne değişecek? Etrafına, insanlara bir bak. Kaçının umrunda bir başka insanı tanımak. Yüzeysel bilgi onlar için yeterli. Çünkü daha fazla tanımak hepsini korkutuyor. Merak duyguları yok. Sadece alışmışlık var onların dünyasında bunun dışına çıkan herhangi bir şey varsa karşılarında uzaklaşıyorlar. Sanatla ilgili bir bölümdeyim ama hiç kimsenin sanata dair bir algısı düşüncesi yok. Neden oradalar kendileri bile bilmiyor. Bir tutkuları yok. Oysa istanbul'dan buraya gelirken izmir gibi bir yerin insanlarında daha fazla tutku daha fazla duygu ve derinlik olur diye düşünmüştüm. Oysa gördüğüm şey tutku yoksunu ruhsuz insanlar. Geldiğim yerden daha beter. Böyle insanlar mı bir başkasını tanıyacak? Ben onların arasında sadece bir ucubeyim, pek çok yerde olduğum gibi.
M: tanımalarına izin vermeden ne olacağını bilemezsin. Sen daha en baştan önyargılı davranıyorsun.
R:( yüzüne bir tebessüm takınarak) beni tanımalarına izin verdiğim insanlar da oldu. Ama sonra o insanların nasıl değiştiğini, aslında başkalaşım gösterdiğini gördüm. Değişim her insanda olur çünkü bu daha farklı. Ve tutkularının nasıl da yitip gittiğini ve daha kötüsü bu olurken o insanların bunun farkında olduğunu gördüm. Bunlara rağmen izin vermeliyim öyle mi?
M:( sustu)
R: ve sana bir soru. Ölen tutkularımı canlandırabilir misin nekromansiden bahsetmiyorum onu belki yapabilirsin ama ölen tutkuları, canlandırabilir misin? Ya da tanımasına izin versem insanlar bunu yapabilir mi?
M:( susmuş bir halde sadece gözlerine bakıyordu çünkü ne diyeceğini bilmiyordu)
R:( tam adımlarını tepeden aşağıya doğru atacak iken m'ye dönüp) solo caminando en el camino de este mundo.
y no tengo más fuerza para luchar, bu şarkının sözleri şu anı benim kelimelerimden daha iyi anlatıyor.
M: ama ispanyolca?
R: ( bir gülümseme eşliğinde) öğrenirsin. Hem bak sizin müzikleriniz çalıyor, geç kalmak istemezsiniz oraya.
Ve sonra adımlarım eve doğru gitmeye başladı. Şiddetli bir sırt ağrısı ve parçalanan bir zihin ile. Fakat binaların önüne kadar geldiğimde sırt ağrılarım dayanılması zor seviyelere ulaştığında gözlerimin yavaşça karardığını ve gücümün bitip yere düştüğümü gördüm son olarak. Sonrasında ise...
R: arkamda olduğunu biliyorum, b. Ama peki ya sen, Elinle o gücünü kullanana kadar seni parçalayacağımı biliyor musun? Ama bunu yapmayacağım, ağrılarımı, parçalanmamı dindir, bunu yapabilirsin. Yoksa m'nin boynu parmaklarımın arasında kalacak. Zor bir seçim değil görüyorsun.
M: ( son bir çırpınma ile söyler gibi b'ye bakarak) sakın!
Şaşkınlığa uğramıştım. Parmaklarım bir anda çözülmüştü. Boynu özgür kalır kalmaz öksürmeye başlamıştı,m. O kulübeden yavaşça uzaklaşmaya başladım. B çoktan m'nin yanına gitmişti. Tam tepeden aşağı inecek iken,
M:( zor nefes almasına rağmen bağırarak) kimsenin seni tanımasına izin vermiyorsun, insanları korkutuyorsun, kaçırıyorsun.
R:( bir gülüş ile) izin versem ne değişecek? Etrafına, insanlara bir bak. Kaçının umrunda bir başka insanı tanımak. Yüzeysel bilgi onlar için yeterli. Çünkü daha fazla tanımak hepsini korkutuyor. Merak duyguları yok. Sadece alışmışlık var onların dünyasında bunun dışına çıkan herhangi bir şey varsa karşılarında uzaklaşıyorlar. Sanatla ilgili bir bölümdeyim ama hiç kimsenin sanata dair bir algısı düşüncesi yok. Neden oradalar kendileri bile bilmiyor. Bir tutkuları yok. Oysa istanbul'dan buraya gelirken izmir gibi bir yerin insanlarında daha fazla tutku daha fazla duygu ve derinlik olur diye düşünmüştüm. Oysa gördüğüm şey tutku yoksunu ruhsuz insanlar. Geldiğim yerden daha beter. Böyle insanlar mı bir başkasını tanıyacak? Ben onların arasında sadece bir ucubeyim, pek çok yerde olduğum gibi.
M: tanımalarına izin vermeden ne olacağını bilemezsin. Sen daha en baştan önyargılı davranıyorsun.
R:( yüzüne bir tebessüm takınarak) beni tanımalarına izin verdiğim insanlar da oldu. Ama sonra o insanların nasıl değiştiğini, aslında başkalaşım gösterdiğini gördüm. Değişim her insanda olur çünkü bu daha farklı. Ve tutkularının nasıl da yitip gittiğini ve daha kötüsü bu olurken o insanların bunun farkında olduğunu gördüm. Bunlara rağmen izin vermeliyim öyle mi?
M:( sustu)
R: ve sana bir soru. Ölen tutkularımı canlandırabilir misin nekromansiden bahsetmiyorum onu belki yapabilirsin ama ölen tutkuları, canlandırabilir misin? Ya da tanımasına izin versem insanlar bunu yapabilir mi?
M:( susmuş bir halde sadece gözlerine bakıyordu çünkü ne diyeceğini bilmiyordu)
R:( tam adımlarını tepeden aşağıya doğru atacak iken m'ye dönüp) solo caminando en el camino de este mundo.
y no tengo más fuerza para luchar, bu şarkının sözleri şu anı benim kelimelerimden daha iyi anlatıyor.
M: ama ispanyolca?
R: ( bir gülümseme eşliğinde) öğrenirsin. Hem bak sizin müzikleriniz çalıyor, geç kalmak istemezsiniz oraya.
Ve sonra adımlarım eve doğru gitmeye başladı. Şiddetli bir sırt ağrısı ve parçalanan bir zihin ile. Fakat binaların önüne kadar geldiğimde sırt ağrılarım dayanılması zor seviyelere ulaştığında gözlerimin yavaşça karardığını ve gücümün bitip yere düştüğümü gördüm son olarak. Sonrasında ise...
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar