bugün

türk erkekleri boşanmayı neden kabullenemiyor

cevap veriyorum; türk kadınının aradığı erkek tanımında ekseriyetle, hatta neredeyse istisnasız "benim sahiplenmeli" ön koşulunu sunması. adamın tanışma aşamasından, yılların geçtiği sürece "benim sahiplenmiyosun" kafasını sik, sonra ayarı tutturmayıp bokunu çıkardığında türk erkeği boşanmayı niye kabullenemiyor diye kafanı kaşı. allah allah, neden acaba?

ben bu toplumdaki her türlü grubun birbirini yarattığı, birbirini hak ettiği, daha doğru birbirine müstehak olduğuna ikna olmuş durumdayım. iktidar-muhalefet, kadın-erkek, türk-kürt, gariban-zengin... hepsi birbirinin aynadaki birer yansıması, ve ne yazık ki karşılıklı boktanlar. boktanlık birbirini reproduce ediyor olduğundan dolayı ne yazık ki sona erdirilmesi de mümkün değil. çok şoke edici travmalar yaşanmadıkça.