bugün

sagopa kajmer in şeriatçı olması

popüler olmak adına götün bile verilebileceğinin göstergesidir. yani şeriyat yanlısı olunabilir tabii, herhangi bir şey gibi onu da düşünebilir insan ama yok isyankarım, yok pesimistim derken bir yandan da tevekkül içinde rabb'in kontrolü altına girmeyi coşkulu bir şekilde kabul edip gazetelere demeç vermek ancak sagopa gibi bir "düşünür"ün felsefesi olabilir. en şaşırtıcı olan da insanların bu gösteri dünyasını samimi bir ortam sanması. rüzgar ne tarafa doğru eserse adam o tarafa doğru, 5 yaşındaki bir çocuğun düzeyinde sözler yazıyor. acaba bu kadar tutulmuş olmasında milletimizin ezici bir çoğunluğunun biraz komplike olan şeyleri anlamamasının payı olabilir mi diye düşünüyor insan. bunun yanında, ortaokul ve erken dönem lise gençliğindeki karamsarlık, mutsuzluk, dikkat çekme isteği potansiyelini çok sağlam yakalamıştır kendisi ve öyle üzgün süzgün şarkılar yaparak bu kesimden daha büyük bir kesimin beğenisini kazanmıştır. aslında kavramsal olarak ferdi tayfur veya müslüm gürses'ten tek farkı estetik açıdan daha az kaliteli kabul edilecek bir müzik türü, hatta müzik olduğu bile tartışılabilecek bir tür üzerinde çalışmasıdır.

yani aslında burada söylemek istediğim, sagopa'nın da babamızın oğlu olmadığı, gösteri dünyasının gereklerine göre hareket ettiği. belli ki son zamanlardaki "dini açılım"ları fark etmiş ki, bir de o yöne doğru yelken açmış kendileri. saçma bir durum teşkil ediyor tabii...