lozan antlaşması

Şu gerçekler göz önünde bulundurulmalıdır.

1 - Adalar Lozan'da değil Balkan Savaşı'nda kaybedilmiştir. Hadi adalar için savaşa girelim desek o dönem tek gemi yok.

2 - Lozan Antlaşması 24 Temmuz 1923'te imzalanmış ve cumhuriyetimiz 29 Ekim 1923'te kurulmuştur. Lozan başladığında Türkiye Cumhuriyeti tam bağımsız bile devlet olarak tanınmamıştı. Bu antlaşmadan sonra resmiyet kazandık.

3 - Yunan'ı izmir'de denize dökmüş olabilirdik ama Lozan başladığı sırada istanbul hala ingiliz işgali altındaydı.

4 - Lozan başladığında ingiliz baş delegesi Lord Curzon, Birinci Dünya Savaşı'nın galip devletleri olarak Türklerin Sevr'e yakın bir antlaşmaya imza atacağının hayali içinde oradaydı. Onlara göre bizim yaptığımız kurtuluş Savaşı mücadelesinin de, Yunanlılara karşı kazandığımız zaferlerin de neredeyse hiçbir önemi yoktu. ingiliz, Fransız ve diğer müttefikler karşısında yenik ve suçluyduk onlara göre. Almanlara imzalattırdıkları antlaşmayı da bir okuyun.

5 - Lozan'da masaya ilk oturulduğunda müttefikler tarafından ırk ve kültür olarak uygar dünyanın dışında sayılan Türklerin, askeri güçten ve silahtan arındırılmış bir yarı sömürge statüsünde kalması arzulanıyordu.

6 - Bizim öncelikli şartımız bugün içimizi acıtan adalar değildi. O dönem için gerçekten de öncelik sıralamasında olması gereken ve olan ekonomik ve siyasal anlamda tam bağımsız bir ülke olarak tanınmaktı.

7 - Kapütülasyonların kaldırılmamasına karşılık adaları isteseydik örneğin bize çok da direnç göstermeden verirlerdi. itilaf devletleri, adli kapütülasyonların ve konsolosluk mahkemelerinin devamını istiyorlardı. Buna gerekçe olarak da Türkiye'nin dini referanslı hukuk ve yargı sisteminin, çağdaş hukuk ölçütlerine uygun olmadığını öne sürüyorlardı. Türk tarafı ise artık teokratik bir monarşı ile değil de laik bir devlet olduğumuzun altını çiziyorlardı. Bunu küçümseyerek kabul etmediklerinde ise Lozan Konferansı'na ara verildi. Ara verildiği dönemde ise izmir iktisat Kongresi yapıldı. Bu kongrede alınan kararların Lozan'ın karşı tarafınca Türkiye'nin, çağdaş uygarlığı, demokrasiyi, hukuk devletini esas aldığının manifestosu olarak okunması istenildi.

8 - Lozan'ın asıl zaferi kapütülasyon prangasından kurtulmuş, ekonomik ve siyasi anlamda tam bağımsız Türkiye'nin uluslararası hukuk tarafından tescili sağlanmıştır. Türk milleti adına asırlardan beri hazırlanmış ve Sevr Antlaşması ile tamamlandığı zannedilmiş bir suikast sonuçsuz kalmıştır.

9 - Lozan Antlaşması toplamda 5 fasıl, 143 madde ve ile ek protokollerden oluşmuştur. Bu antlaşmanın öyle üfürükten dile getirilen gizli maddeleri yoktur.

10 - Lozan Antlaşması'nın 100 yıllık bir süresi falan da bulunmamaktadır.

11 - 2023'ten sonra yeraltından kalan madeni zenginliklerimizi çıkarmaya başlayacağız uydurmasına bugün itibarı ile bir yıl kaldı. Az mantığı olanlar bile buna inanmıyor ama şuna dikkat çekmek istiyorum. Eti Maden işletmeleri neden kuruldu? Yıllardan beri zaten maden çıkarmıyor muyuz? Ülkemizin pek çok yerinde maden işletmeleri ile varolan madenler çıkarılmaktadır. Ama bu tür zenginlikler açısından coğrafya bize pek de cömert davranmamıştır. 2020 yılında 441 milyon metreküp doğalgaz çıkarmış olmamıza rağmen aynı yıl tüketimimiz 44,4 milyar metreküp olmuştur. ithalatımız da aradaki fark kadardır neredeyse. Olsa çıkaracağız yani ama yok lanet olsun ki. Bu konuda bir de Bor'u örnek gösterebiliriz. Olunca çıkarıyoruz işte.