bugün

kurban bayramı

Gruplar halinde ellerimizde naylon poşetle şeker toplamayı bırakıp; “artık büyüdün bayram harçlığı yok” dendiği yıl benim için bayramlar çileye dönüştü.
Yılda sadece bir kaç kez gördüğüm, fikren hiçbir şekilde uyuşmadığı, aynı şakalara gülmediğim, teee anasının nikahından kalma kan bağından başka hiçbir benzer yanımız olmayan, saatlerce oturup bin yıllık geyikleri yapmaktan keyif almadığım, 15-20 yıl önce okuduğu kitaplardan başka ve hatta hayatında hiç kitap okumamış, onca yıldır aynı siyasi görüşü savunan, savunduğu görüş hakkında tüm bilgisi yıllardır kulaklarının aşina olduğu bir kaç slogan öteye gitmeyen, tek eğlencesi yazın çay bahçelerinde, kışın kahvelerde çay içmek olan uzaktan akrabalarımla oturup saatlerce sohbet etmeye çalışmak benim için bir eziyet. Bir de beterin beteri var. Geçmişte yaşanmış saçmasapan hikayelere, bazen ufak tefek, bazen büyük boyutta yapılan aslında herkesin farkında olduğu ya da unutamadığı, bununla beraber sair zamanlarda birbirleri arasında gerginliğe sebep olan ama bayram dolaysıyla hiç yapılmamış gibi davranılan çakallıklar yapan, kimsenin sikinde olmasa da kurulmaya çalışılan yapmacık sammiyetlerinden nefret ettiğim yakın akrabalarımla saatlerce vakit geçirmek zorunda olmak, benim için işkence dönüşüyor. Elbette sevdiğim akrabalarım da var ve onlarla uzun olmayan aralıklarla irtibata geçiyorum. Birbirini sevmeyen güruh zaten normal hayatta ilişkilerini merhaba, merhaba seviyesine indirgemişken bayramın bahane gösterilip o yalandan samimiyet gösterileri yapmaya ne gerek var. Zaten bayramlar çocuklar içindir.