bugün

osmanlı neden yıkıldı

Osmanlı’nın yenilgilerinin ana sebebi, bilim ve teknolojide çağın gerisinde kalmasıydı. Bilim ve teknolojide geri kalınca verimli üretimden kopmuş böylece uluslararası rekabette geri kalarak dışa bağımlı hale gelmişti. “Dış güçler” işte bizim bu zafiyetimizden yararlanıyordu.
Osmanlı'da 16’ncı yüzyıldan itibaren paranın değeri hep düştü.
Fiyat artışları ve yüksek enflasyon halkın omuzlarına bindi.
16’nıcı yüzyıldan itibaren devlet, para bulabilmek için sürekli vergileri artırdı.
Böylece toplumu ayakta tutan köylü ezilmeye başladı.
Osmanlı, 17’nci yüzyılda ise büyük bütçe açıklarıyla karşılaşmaya başladı.
Bütçe açığını kapatmak için borç arayışına girdi.
1784'te Fas'tan, 1789'da da Flemenk'ten borç istediler.
Bu girişimler sonuçsuz kaldı.Osmanlı, borç para bulamayınca, paradaki altın gümüş oranlarını azaltıp paranın ayarını düşürdü.
Gümüş miktarı azalan paralar o kadar incelmişti ki halk arasında “paraya pul oldu” deyişi türedi.
Sonunda para yokluğu Osmanlı'yı Batı karşısında diz çökmeye mecbur etti.
1838'de ingiltere ile imzalanan Baltalimanı Ticaret anlaşması, Osmanlı'yı açık pazar haline getirdi.
Açık pazar haline gelen Osmanlı giderek üretimden koptu; tüketim toplumu haline geldi.Böylece kötüye gidiş daha da hızlandı.
Padişahlar çareyi Galata Bankerleri ve dünyaca ünlü tefeci Rothshild ailesinden borçlanmakta buldu.
Borç ödemekte sıkıntılar yaşanmaya başlayınca bankerlerde büyük devletlerin garantisi ve denetimi olmadan yeni borç vermeye yanaşmadılar.
Bu sefer devreye 1854'ten itibaren ingiltere ve Fransa gibi Avrupa devletleri girdi.
Her borç aldığımızda yeni tavizler vermek durumunda kalıyorduk.
1856'da yabancı sermaye yatırımlarına izin verildi.
Böylece yabancılar memlekette işe yarar ne varsa satın almaya başladılar.20 Aralık 1881'de Avrupalı alacaklılarla Duyunu Umumiye idaresini kuran Muharrem Kararnamesi imzalandı.

Doğu Rumeli’den alınan vergilerle tuz, tütün, alkol, ipek, balıkçılık ve damga vergilerinin tahsili Duyunu Umumiye idaresi'ne bırakıldı.
Avrupalı devletler Osmanlı'nın en temel gelirlerine el koyunca kesenin ağzını tekrar açtılar.
Çünkü artık borç ödemesini garanti altına alan denetçi bir kurum vardı.

Kesenin ağzı açılınca II. Abdülhamit, 1877, 1886, 1888, 1890, 1891, 1893, 1894, 1896, 1902, 1903,1904, 1905, 1908 yıllarında tam 13 defa daha borç anlaşması imzaladı.
Her yeni borç, durumu daha da kötüleştirdi.Osmanlının sorunu, bilim ve teknolojiden kopması sebebiyle yaşadığı üretimsizlikti.
Üretimsizlik nedeniyle oluşan dışa bağımlılık ve bunun bir sonucu olarak kaybedilen savaşlar, artan vergiler, hayat pahalılığı ve enflasyon olarak halkın sırtına binmekteydi.