bugün

istanbul u sevmek

istanbul'u sevmek ölmek gibi bir şey
bir ömür boyunca durmadan yanmak
erimek her gecesinde biraz daha
her sabah alev halinde uyanmak

anlaşılmaz, vazgeçilmez bir tutku bu şehir
en hüzünlü şarkıdır söylediği dalgaların
bulamazsın çoğu gün bir dost yüzü arar da
dalıp gidersin köpüklü izlerin mavnalarına

insanlar bir seldir caddelerinde boz bulanık
çalkalanır gider zamanın o belirsiz akışında
kimi gün tarifsiz bir heyecan duyarsın
martıların çığlık çığlığa bağırışında

gemiler kalkar rıhtımlarından özlem dolu
herkes bu şehirde bir şey bırakır gider
sürmez ömrü dostlukların bir gül kadar
köhne meyhanelerinde unutulur sevgiler

anıları vardır insanların bu şehirde
durup durup nemli gözlerle hatırladığı
kimi gün içini bir karanlık basar da
çalar kapını bir dost gibi ayışığı

istanbul ölülerin bile yaşadığı şehir
ve insanların yaşadıkça biraz öldükleri
bir gün bu şehirden başını alıp gidesin gelir
çıkmaz kulağından vapur düdükleri

nereye gitsen o vazgeçilmez tutku seninle
seninle o özlem, o aşk, o sevgi
ne kadar kaçsan, bir gün anlarsın
güzel olan her şey biraz istanbul gibi

istanbul gibi vefasız ve esrarlı
imkansız sırrına ermek güzelliklerin
ve upuzun bir bekleyiştir bu şehirde yaşamak
bir bir yıkılır hayallerin, gelmez beklediklerin

isyanbul'u sevmek ölmek gibi bir şey
ölmek mi? o da bir yerde yaşamak demektir
yaşamak, bu şehirde sen varsın diye
istanbul'u sevmek seni sevmektir.

bu nasıl bir anlatımdır, bu nasıl bir sevgili, bu nasıl bir "istanbul" tasviridir? okurken hayalinizdeki sevgiliyle bütünleşir istanbul'un tüm sokakları. bir de gözlerimde donmuş iki damlasın çalar ya...
işte ümit yaşar bu yüzden sevilir.