bugün

simyacı

bu kitabı iyi ki yıllar önce okumamışım. o zamanlar beni çok etkilerdi böyle mistik ağızlar.

bunlar tasavvufta da olan şeyler. zaten o zamanlar da bunu bildiğim için iyiden iyiye hoşuma giderdi. her şey bir ve aynı şeydir falan filan. kum tanelerinden evrenin sırrını çözmek, parça-bütün ilişkisi. bütün bunlar sadelik ve basitlik iddası ile aslında karmaşıklık yaratan, insanı yoran şeyler. anlamsızlığa anlam yüklemekten ibaret.

bilirsiniz ya tasavvufta, yûnus un dört kitabın manası bir elifte gizliymiş muhabbetlerini.

ben nihilizmden devam ya. evet.