bugün

annenin garip huyları

kızardım anneme benimle övünmesini bilmediğinden. istediğim beni başkalarına övmesi de değildi ama keşke yermeseydi.

bi konu komşu toplandığında nasıl olur olur söz çoluk çocuk tombalak torundan söz açıldı mı başlardı herkes ay benimkinin böle marifetleri var, ayy benimki şunu pek güzel yapar, ay benimki günde 8 saat test çözer, ay benimki 10 dakika nefesini tutar. * ayy de ayy. sıra anneme geldi mi de annem de başlar ay benimkini napcaz bilmem öğretiyoruz da ama ne bi işin ucundan tuttuğu var ne de oturup ders çalıştığı var. varsa yoksa arkadaşları, gezmeler, tozmalar. cık cık cık.

annemin eş dosta yakınmalarına rağmen veli toplantıları ailemizin en büyük eğlencesiydi.* annem babam ablam utanmasak halam dayım ve amcam. * * * her bir öğretmenle tek tek görüşülür ayşe nasıl hocam diye her birine bir bir sorulurdu. hemen hemen hepsinden, ayşe gayet gayretli, başarılı bir öğrenci biraz fazla hareketli ve konuşkan ama çocuk yani olacak o kadar heheh, gibi cevaplar gelse de annem ikna olmaz hocalarıma da beni yerip onlardan garip istekler de bulunurdu: hocam ayşe hiç çalışmıyor ancak sınavdan sınava. sınavlarınızı biraz daha sıklaştırsanız bari de ayşe de bi yerlere gelebilse yoksa olcak gibi değil hocam. * *

farkettim ki bir de annem bana nasıl başkalarının başarılarını anlatıp örnek almamı istiyorsa, annemi dinleyen anneler de evlatlarına anlatıp beni ayşe çok haylazmış sakın ha sen onun gibi olma diye tembih ediyorlarmış. *
garip bi oyunumuz vardı küçükken. hırsız polis. bisikletli oynardık. polis hırsızı yakalayıp bitane patlatırdı. birgün bunu özkan la ben oynuyorduk. özkan hırsız ben polistim. uzun bi kovalamacanın ardından onu yakalamıştım yorulduğumdan da kızgındım, çat diye indiriverdim hem de suratına. özkan birden bağırmaya başladı: teşekkür alan bi öğrenciye sen bunu nasıl yaparsın ühühühü. korktum. ben de üste çıkmaya çalıştım: takdir almış bi öğrenciyi sen nasıl yorarsan işte öyle. o üstüme gelmeye devam etti: sen anneni de üzüyorsun ben annemi üzmüyorum daha senle oynamayacağım.
nasıl yani ya? başta benden başarılı olduğunu ima sonra da annemi üzdüğümü iddia etmişti. farklı okullardaydık. nerden bilebilirdi ki? tabi ki annesinden.

küçükken takardım bunlara farkettim ki şimdi annemin anlattıklarıyla değil kendi yaptıklarımla insanların aklındayım. annemin yermeleri onların dilinde ama fikrinde değil. hoş ne kadar annemin yermelerini hala tasvip etmesem de daha da güzel bir şey farkettim, annemin yermeleri içindekileri bastırmak, övünmemeyi başarabilmek içindi. eee napalım annem de bunu ancak böyle başarabiliyordu.