bugün

kadına şiddet dizilerinin kadına şiddeti artırması

maalesef türkiye'de görülen acı olay. bu tip dizileri ya da filmleri yazmak kolay. dünyanın en kolay şeyi, okuma yazma bilen her 10 kişiden 7'si bunu başarabilir.

bu dizileri ya da filmleri yazanlar genellikle kendilerini 'biz var olan bir şeyi gösteriyoruz, bu olaya dikkat çekmek için yazıyoruz' diye savunuyorlar.

hayır öyle değil, dediğim gibi yazması kolay satması kolay olduğu için yapıyorsunuz. arap ülkeleri de hemen alıyor. avrupa almıyor ama, almıyor yayınlamıyor, 1-2 kere denediler çok sert tepkiler geldi ve alımları sonlandırdı.

ha diyeceksiniz ki yabancılar kadına şiddet dizileri filmleri yapmıyor mu? yapıyor tabi ama korku kategorisine koyarak, yani +18.

bizim drama, biyografi olarak adlandırdığımız içerikleri yabancılar korku klasmanına koyuyor.

erkekler kadınların tecavüz edildiği, elinin ayağının dal gibi kırıldığı dizileri filmleri izledikten sonra bundan ders almıyorlar, aksine bilinçaltına işliyor ve uygun zamanda ortaya çıkartıyor. film ve dizilerin etkisi bu şekildedir. kadına şiddetin çok fazla resmedilmesi kadına şiddeti azaltmaz, aksine bilinçaltına işler. güçlü kadınların dahi kocalarından işkence görüp ses çıkaramadığına şahit oluyoruz. artık yeter.

o yüzden rtük ve aile bakanlığı buna bir son vermeli. çaresiz kadınlara işkence edilen dizilere ve filmlere +18 ibaresi koyulmalı ve türü korku olarak anons edilmeli.
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar