kurtköy'de, bir arkadaşın evindeydim. sohbet muhabbet derken, yakın bir dostum aradı ve "kanat alıp, belgrad'da rakı içelim mi?" diye sordu. hemen fırladım ve kuzey otobanı'ndan kemerburgaz'a doğru atımı sürdüm. arkadaşla buluştuktan sonra birkaç yiyecek ve rakı aldık ve kemerburgaz - bahçeköy arasında kalan orman yolunun orta bir yerlerinde durduk. benim atım binek olduğu için mecburen yol kenarında bıraktım. arkadaşın atı arazi tipiydi. atımı park ettikten sonra arkadaşın atına bindim ve seti atladık. 60-70 metre çayır yukarı doğru tırmandık ve kendi atımı göz kontağımdan çıkarmayacağım bir noktada duraksadık. fakat, hava karardıktan sonra atımı göremez oldum.
işler bu vakitten sonra değişik bir hal almaya başladı. demlendiğimiz dakikalarda, tam da atımı park ettiğim yerden çatır çutur sesler gelmeye başladı. o an, ıssız da bir yer olduğu için belki hırsızın biri camı patlatır düşüncesine kapılmıştım. hemen aldım elime mal değneğini, seri adımlarla atıma doğru seğirttim. fakat, bir enteresanlık vardı. atın dibinde dolanıyorum ve evet sesler geliyor ama kimseyi göremiyorum.. ufaktan tırsmaya başladığım anlarda, atın arka kısmında homurtu sesleri işitmeye başladım. akabinde oraya doğru yavaş adımlarla yürüdüm ve bir de baktım ki, yaban domuzu sürüsü var.. yani böyle gecenin karanlığında siluet gibiler..
hele bir tanesi at olacakmış ama son anda ben domuz olayım demiş; o derece iri bir hayvandı. elimde sopayla altıma sıçmaya ramak kala bir karar aldım ve hiç sesimi çıkarmadan domuz sürüsüne ardımı dönüp, olay yerinden kibar adımlarla uzaklaştım. durumu arkadaşıma telaşlı bir şekilde anlatınca bana inanmadı. dibindeki sürüyü atın arkasına gidince mi fark ettin deyip, benimle taşak geçti.
birkaç saniye sonra çatır çutur kırılan dal parçalarının akustik sesini duyunca irkildi. tam bir zerzevata bağlamıştı. işte o an, puştun evladını domuzlara yem edesim gelmişti.
yani bu yaban domuzu denilen canlı öyle bir hayvan ki, sürü halinde gezse bile bir tehdit algıladığı vakit "çıt" bile etmeyen pür dikkat bir canlı. hayvan aleminin bordo berelileri.
edit: adam daha okumadan eksilemiş. daha paylaşalı birkaç saniye olmuştu halbuki. bazılarınız çok enteresan...