bugün

serkan kurtuluş

Sırada bu var. Serkan Kurtuluş. Sedat Peker'in biraz daha küçüğü. Sedat'ın 253 adamı var, bunun 207. Mit ve emniyetin emri altında birçok esnafı kaçırarak şantaj ve tehditle onlardan para topladığını itiraf etmişti. Eline bir liste veriliyor, listedeki isimlere gidip ''seni dosyadan çıkaracağız'' vaadiyle bu isimlerden 200 bin ile 1 milyon lira arasında para alması isteniyor. Birine gidip ''8. ayda sana operasyon yapılacak, 100 bin dolar verirsen aklanacaksın, gözaltı listesi elimde, istihbarat müdürü arkadaşım'' dediğini belirttiği ifadeleri var. ''istihbarat müdürü ve AKP izmir il başkan yardımcısı Ahmet Kurtuluş ile bu paraları bölüşüyorduk, istihbarat müdürü benden il emniyet müdürü Celal Uzunkaya'nın payı diyerek ekstra para alıyordu, ona verip vermediğini bilmiyorum'' bile dedi. itiraf etti bunları. Gasp, yağma, tehdit, silahlı tehdit, adam yaralama, adam kaçırma, çırılçıplak soyup resim çekerek şantaj yapma gibi olaylar çoğalıp şikayetler artınca hakkında soruşturma açılmak zorunda kaldı. izmir 3. ağır ceza mahkemesinde içinde istihbarat müdürü ve AKP il başkan yardımcısının da olduğu dava var. Devlet istihbarat müdürünü aklamaya çalışıp, kendisi için interpol'den karar çıkarınca kızdı. ''Bildiğim her şeyi anlatacağım, MiT'in Suriye faaliyetlerini oraya gönderilenleri, fetö borsasını, beni kullanıp kenara atanları, her şeyi anlatacağım. Emniyet ifademde anlatamadığım her şeyi anlatacağım. Devlet beni kullanıp atamaz, Orkide yağlarına çök diye beni gönderenleri de anlatacağım. O paraları paylaştığım emniyetçileri de anlatacağım. Binali Yıldırım'ın oğlunun bana geldiğini, Rahip Brunson’u ortadan kaldırmam gerektiğini, bunun MGK kararı olduğunu, üzerime gelirlerse bunların hepsini anlatacağım. Ben kullanılıp atılacak birisi değilim'' dedi. Şimdi de ''elimde ABD ve Rusya'yı ilgilendiren çok önemli deliller var. Hukuk devletinde AKP hükümeti, benim açıkladıklarım ve açıklayacağım deliller sonrası istifa etmek zorunda kalırdı'' diyor. Elinde ''çok ciddi deliller ve Binali Yıldırım'la ilgili ses kayıtlarının olduğunu'', ''bunları BM korumasına alındığında açıklayacağını'', ''işin ucunun cumhurbaşkanına kadar gittiğini'' söylüyor. Gürcistan'dan Arjantin'e kaçmış, orada yakalanmıştı. Şu anda açlık grevinde. Dün yine konuştu: "Soylu benimle ilgili diyor ki, 'Gürcistan'a iade etmediği için dargınım'. Devletler arasında uluslararası hukuk kuralları işler, hatır-gönül ilişkileri işlemez. Gürcistan, Türkiye'nin yolladığı Interpol dosyasını inceledi ve beni uluslararası kanunlara göre iade etmedi. içişleri Bakanı, beni Gürcistan'da 'ellerinden kaçırdıklarını' açıklıyor. Çünkü beni öldürmek için bir ekip gönderdi. Bunu öğrenince Gürcistan'dan çıktım". Sedat Peker'le ilgili söyledikleri de var: "Bence daha hiçbir şey konuşmadı, daha çok şey konuşacak. AK Parti'nin şöyle bir politikası var: Herkesi kullanıyor ve daha sonra bir kenara atıyor. Peker'in, Cumhurbaşkanıyla tokalaşırken fotoğrafı var. AK Parti için mitingler yapıyordu. AK Parti ile olan ilişkileri zaten çok net biçimde ortada. Demek ki bazı sözler verdiler, yerine getirmediler. Şimdi o da açıklamalara başladı. Bence çok daha fazla açıklama yapacak. Sadece Sedat Peker değil, birçok kişi zaman içerisinde AK Parti hükümetinin işlediği suçlarla ilgili, yaptığı illegal işlerle, yapılanmalarla ilgili açıklamalar yapacaktır".

Kendi kuyruğunu yiyen iktidar tablosu işte... Koca bir ülke bunların elinde. Orkide yağlarına, Köfteci Yusuf'a, Yalıkavak Marina'ya falan çökmekten bahsediyorlar ama, asıl ülkenin tamamına çökmüşler zaten. Yol belli. Ya ellerindeki her şeyi ve tüm iktidarı alacağız, ya alacağız. Zor ile!