bugün

sedat peker

Normalde Sedat Peker'in ilk videosu çıktı mı, Gölbaşı Sulh Ceza Hakimliği hemen Peker’in Youtube kanalının erişimini kapatırdı. Sonra da Twitter hesabına Türkiye'den girişini. Bunlar yapıldı mı? Yapılmadı. Hem bunlar yapılmayıp hem gündem "Soylu aşağı Soylu yukarı" diyorsa, bir şeylere alet ediliyorsunuz demektir. Soylu'yu öne atarak Soylu'dan çok daha önemli olan bir mesele çok güzel bir şekilde perde arkasında kalıyor. O mesele ne Soylu, ne Peker, ne Hadi ne başkası. Mesele kontrgerilla. Mesele 12 Eylül'ün ve Amerikan emperyalizminin sömürge devletler planına uygun yapılanmış devlet aygıtı. Gündem olması gereken şey bu, Soylu ya da Peker değil. Bu gündem namına halkın sözü ne olabilir? Birincisi, her türlü özel yetkili mahkemeler ve TMK kaldırılsın. ikincisi, devlet içinde yuvalanmış paramiliter yapılar açığa çıkarılsın, kontrgerilla dağıtılsın, tüm resmi ve gayrı-resmi ayrıcalıkları kaldırılsın, malvarlıklarına kamu ve ihtiyaç sahipleri adına el konulsun, resmi sivil tüm üyeleri tutuklansın ve bağlantılı tüm siyasi kişilikler, bürokratlar, memurlar, asker ve polisler tasfiye edilsin. En azından bu iki madde Türkiye'de demokrasinin ve sınıf mücadelesinin önünü tıkayan engellerin temel birkaçını ortadan kaldırmakla ilgilidir. Medya yıldızı yapılmış karşı-devrim elemanlarının gösterdiği şey bu. Görüyor musunuz muhalefetten böyle bir gündem hamlesi? Hayır görmüyorsunuz. Onlar alet olmayı seçiyor çünkü. iş Soylu'dan kurtulmakmış gibi davranıyorlar. Soylu da buna karşı kendi yıldızını parlatan "PKK ile şanlı mücadele" hikayesine sarılmaktan başka bir çare bulamıyor. ipini çektiren şeyin zaten bu hikaye olduğunun farkında bile değil. Çünkü nasıl ki israil'e güçlü bir Hamas gerekiyorsa, TC egemenleri de güçlü bir PKK olmadan yapamaz. Onların isteği PKK'yı yenmek, yok etmek, silmek süpürmek ortadan kaldırmak falan fistan değil. PKK ya da terör başlığı, kartı olmazsa, egemen sınıfın ve sağcı hükümetlerinin artık bu ülkede pek fazla ömrü kalmaz. Soylu PKK'yı yok etme söylemlerine sarıldıkça batmaktan başka bir sonuç elde edemeyecek bu yüzden. "Kontrgerilla devleti" bunun için var. O yüzden meselemiz birilerinin sanmamızı istediği gibi Soylu değil. isimler değişir olaylar değişmez. Resmi muhalefet bu "kontgerilla devleti"yle savaşmak yerine onunla anlaşıp koynunda akrep beslemeyi tercih ettiği ve olan bitenler karşısında sadede gelemediği için gidişata da gerekli müdahale gerçekleşmiyor. O müdahale yukarıda iki tanesinden bahsettiğim, faşizmin devlet iktidarı içindeki örgütsel merkezini hedef alan demokratik mücadele programını ve demokratik bir devlet düzenine engel duran gerici sarmaşıkların koparılıp atılmasını, nihai yenilgisinin yolunda burjuvaziyi kolsuz kanatsız bırakmayı şimdi kitlelerin öne sürdüğü talepler ve sloganlar haline getirmektir. Burjuvazinin değil ama halkın muhalefetinin dikkati bu noktaya yoğunlaşmalı.