bugün

bir türlü vedalaşamadığınız kitaplar

(bkz: Bilinmeyen bir kadının mektubu) bu kitabı benim için bu kadar güzel yapan ne tam olarak bilmiyorum ama yoğun hisler barındıran şeyler beni çok etkiliyor.

ilk okuduğumda çok üzülmüş bir kısım da kıskançlık duymuştum. insanlar gerçekten bu denli yoğun hissedebilen varlıklar mı, yoksa her şey gibi tüm bunlar da kitaplarda, filmlerde, şarkılarda ve hayatın her anında (diğer her konuda olduğu gibi) abartılan bir şey mi?