ilk olarak Demir Adam filmleriyle başlayan bir Marvel Evreni’nin hikayesinin sonu olan bu iki parçalık filmde esas karakterimiz, kötü adamımız Thanos’tur.
Thanos aslında yetersiz kaynaklar için savaşan canlıların yarısını acılarını azaltmak adına güçlü-güçsüz ayırt etmeksizin sonsuzluk eldiveni taktığı elinde sadece bir kez parmaklarını şıklatarak yok etmiştir. Thanos’un tarafsız olması seyircilerin bazılarında sempati uyandırsa da böylesi bir dünya Endgame’de olduğu gibi durgunluk içinde olacaktır.
Kayıplar yetersiz kaynakların ömrünü uzatmış olabilir ancak nitelikli pek çok insanın kaybı da demektir ki bu da hayatın temel fonksiyonları yerine getirecek ekonomi akışının durması anlamına gelir. Büyük bir buhran içerisinde toparlanma süreci öylesine uzun ve yorucu olacaktır ki insanlığın ilerlemesi baltalanmıştır. Öte yandan bu insanlık için sıfırdan başlamanın tek yolu olacaktır. Bu bilince girmeleri için durgunluk sürecini aşmalılardır.
Thanos’un artan popülasyon ve sınırlı kaynak sorununa çaresi iktisatçı Malthus’un Nüfus Teorisini akla getiriyor. Bu teoriye göre artan nüfus beraberinde kaynak sıkıntısını getirecek; yalnız kıtlıkla kalmayacak salgın hastalıklarda artan nüfusla beraber gelecektir. Böylesi büyük sorunda bile doğal seleksiyon iş görecek güçlü hayatta kalırken güçsüzler yitip gidecektir. Açıkça; zenginler gıdaya ulaşabilecekken fakirler açlıktan ve hastalıklardan ölecektir.
Malthus ise çözümü nüfus kontrolünde bulmuştur. Kontrollü bir nüfus azalması adaptasyon sürecini de hızlandıracaktır. Malthus sadece alt tabakaya düşman olmuştur ve nüfus kontrolünün özellikle onlar üzerinde olması konusunda baskı yapmıştır. Hatta bu öylesine düşmanca bir boyuta gelmiştir ki yalnızca doğum sayısını azaltmayı değil, gıda yardımlarına ve hayır işlerine sıcak bakmayarak sürekli kontrollü sayıda olmalarını arzu etmiştir.
Sonuç olarak Malthus’un nüfus kontrolünü uzun bir sürece yayıp özellikle alt sınıf insanına baskılayarak yapmak istemişken Thanos bunu tek bir seferde sınıf ayırmadan yapmıştır. Aslında Thanos’un yaptığı kıyım, insanlık tarihinde pek çok kez yaşanmıştır. Dünya Savaşları ve Veba gibi örnekler verilebilir. Bu tarihlerde bölgesel olarak da olsa nüfusun yarıya düştüğü olmuştur ve toparlanma sürecinde değişen hayat tarzı, ihtiyaçlar ve teknolojik gelişmeler günümüz medeniyetinin önemli basamaklarını oluşturmuştur.