bugün

sözlükçülerin başından geçen doğaüstü olaylar

sene 1994. o zamanlar 9 yaşında bir çocuğum ve zamanımın pek çoğunu mahalle maçları, atari salonları ve saklambaç ile geçirirdim her çocuk gibi. tarabya’da yaşıyoruz. o zamanki en iyi anlaştığım mahalle arkadaşım hasan ile atari salonundan çıktıktan sonra kireçburnu’na inmeye ve oradan da yürüyerek tarabya sahiline gitmeyi kararlaştırdık. ama kireçburnu sahilinde bir müddet yürüdükten sonra tarabya sahile kadar yürümek pek akıl karı gelmedi ve devasa bir yokuşu çıkıp kestirme ile mahalleye dönmeye karar verdik. yokuş bitiminin ardından çamlık diye adlandırılan bölümde olan bir mezarlığın önünden geçiyoruz. saat henüz akşam üstü 4 ve yaz mevsimi. mezarlığa bir anlık bakma gafletinde bulunduktan sonra hem yakın arkadaşım hem de ben götü yanmış kedi misali son sürat koşmaya başladık. dakikalarca koştuk. ben gördüğüm şeyin şoku ile koşuyordum ama arkadaşım neden koşuyordu? yeteri kadar koştuktan sonra artık bacaklarımızda derman kalmamıştı ve ağır ağır ama sessizce yürümeye devam ettik. ikimizinde ağzını bıçak açmıyordu ama. bir süre daha yürüdükten sonra arkadaşım bana döndü ve;
a: gördün mü lan?
Ben: sen ne gördün?
a: önce sen söyle
ben: hasan sikerim mehtaplarını. ne gördüğünü söyle beni dinden imandan etme. ölmek üzereyim zaten korkudan. gündüz vakti başımıza gelene bak amına koyayım!!!!!
a: kadındı değil mi? elinde kitap vardı ve ayakta okuyordu değil mi?
Ben: nasıl yani lan? oğlum o gördüğümü hayal zannetmiştim lan ben!!!
a: hayal değil, hayaletmiş amını sikim!!!!
Ben: bize baktıktan hemen sonra kayboldu değil mi lan?
a: evet. amına koyayım ben nasıl uyuyacağım lan bu gece?!?!?!?

evet ahali. gördüğümüz şey; ayakta kitap okuyan kadın bir hayaletti. arkası kendi bedeni içinden görülen, tam olarak filmlerde rastlayabileceğimiz türdendi üstelik. gündüz gözü ile görmemiz ise işin garip olan bir diğer tarafı. hem ben, hem de hasan “ya bizi takip ederse” korkusu ile uzun aylar boyunca annemizle koyun koyuna yattık. tek başımıza bu ana şahit olsak “göz yanılgısı” der geçerdik ama ikimizde, gördüğümüz şey üzerine birbirimizle sağlama yapınca gerçek olduğuna inanmamız çok zamanımızı almadı.