bugün

düşün ki o bunu okuyor

birlikte ikea’ya gidip evimize jakuzi seçecektik. alet çantamızı dizecektik. elektrikli tornavidalar bakacaktık, ingiliz anahtarı, kurbağacık, pense, su terazisi alacaktık. dramelleri kurcalayacaktık. musluk arızalanınca sen o sarı saçların yüzüne düşmesin diye bandananı takıp ağzında tornavida ile tamir edecektin, ben sana yardım edecektim. hayatımızın %90'ını istediğimiz standartları sağlamak için köle gibi çalışarak geçirip %10'unu birbirimize ayıracaktık, emekçi burjuva sınıfının mazlum üyeleri olacaktık, yazlık almak için kredi çekip yıllarca onu ödeyecektik, dünyanın yükünü birlikte omuzlanacaktık. gürültülü mutfak kavgaları yapıp çılgınlar gibi sevişecektik. birbirimizi uyutmadan. uyuyakalacaktık. duş alacaktık. pazar kahvaltısı yapacaktık. sonra karaköy’de yürüyüp bira içecektik sokaklarda, balık ekmek ve midye yiyecektik. inat olsun diye tv yi oturma odasından yatak odasına taşıyacaktım. oturma odasında yedek battaniye ile uyuyacaktım. sonra barışıp özlem dolu bi uyku çekecektik karyolada. yorganın altında seviştikten sonra. gece denize girmekten korktuğum için sana tutunup girecektim. patlıcan dolması yapacaktın bana, kokoreç pişirecektin, şöbiyet tıkacaktın ağzıma löp diye. film izlerken sen not alacaktın. ben boş konuşup film üzerinden espriler yapmaya çalıştıkça bana kızacaktın. kubrick filmi izlerken şarap içecektik, ağzınla içirecektin bana. geniş zamanlara yayarak sevecektik birbirimizi. beraber yaşlanacaktık, sen hep güzel kalacaktın. birbirimizin yanında hiç yalnız hissetmeyecektik kendimizi. ne oldu bu hayallere.