bugün

tomris hatun

MÖ 6. yüzyılda yaşadığı düşünülen ve bugün de Yakutlar olarak bilinen iskitlerin kadın Türk hakanıdır. Kocası öldüğü için iskitlerin başına geçmiştir. Birçok kaynak dünyada bilinen ilk kadın hükümdar olduğunu yazmaktadır. ismi Öz Türkçedir ve günümüz kullanımıyla “Demir/Temir” anlamına gelmektedir. Tomris Hatun, Şerife Bacı gibi, Kara Fatma gibi, Nene Hatun gibi ismini tarih sayfalarına altın harflerle kazımıştır.

Pers Kralı Kyros ile Mücadelesi
Pers Kralı Kyros, Yeni Babil Krallığı’na son verip Mezopotamya’yı hakimiyeti altına aldıktan sonra büyük olasılıkla Mısır’ı ele geçirmeyi planlamıştır. Ancak gerçekleştirdikleri yıpratıcı akınlarla imparatorluğun kuzeydoğu sınırını oluşturan yerleri tehdit eden iskitler, Kyros’un Orta Asya’ya ikinci bir sefer düzenlemesini gerektirmiştir. Kyros döneminde iskitlerin başında Tomris Hatun bulunmaktaydı. iskitlerin saldırılarını kesin şekilde durdurmayı amaçlayan Pers kralı, Tomris’e karşı sefer düzenleyerek Seyhun Nehri’nin ötesine geçmiş ve burada kendi ismine ithafen Kyropolis adında bir garnizon -askeri birliklerin bulunduğu- şehir inşa ettirmiştir.

Kyros’un iskitlerle olan mücadelesi hakkında en ayrıntılı bilgiler Herodotos‘a aittir. Herodotos’a göre, Kyros Babil’i ele geçirdikten sonra iskitler üzerine sefere çıkmıştır. iskit hükümdarı Tomris’e elçi göndererek kendisiyle evlenmek istediğini bildirmiştir. Ancak onun asıl amacının iskitleri Pers egemenliğine katmak olduğunu anlayan Tomris onun bu isteğini kabul etmemiştir. Pers kralı bu hileyle iskitlere boyun eğdiremeyeceğini anlayınca asıl niyetini gösterip ordusunu Aras Nehri üzerine getirmiştir. Ardından ordusunun nehri geçebilmesi için bir köprü inşa ettirmiş ve bu şekilde nehrin karşı tarafına geçmiştir. Bir süre sonra Tomris, Kyros’a elçi göndererek ona kendilerine saldırmaktan vazgeçmesini bildirmiştir. Eğer vazgeçmezse iskit ülkesine doğru yoluna devam etmesini söylemiştir.

Hain Plan
Pers kralı ve esir alarak beraberinde götürdüğü Lidya Kralı Kroisos, iskitlere boyun eğdirmek için bir plan kurmuştur. Bu plan doğrultusunda Kyros’a büyük bir ziyafet düzenlenmesini, ziyafet sona ermeden Pers ordusunun zayıf güçteki askerlerini bu ziyafetin başında bırakıp ordunun geri kalanıyla birlikte nehrin kıyısına geri çekilmesi söylenmiştir. Ziyafeti gören iskitlerin harekete geçip ziyafetten yararlanmak istedikleri esnada onların bu zayıf anını fırsat bilen nehrin kıyısındaki Pers ordusunun saldırıya geçmesi istenmiştir. Bu doğrultuda planı uygulamışlardır. Ziyafeti gören Tomris’in ordusunun üçte biri ziyafet alanına gelmiş ve buradaki Pers askerlerini öldürerek ziyafetteki yemeklerle karınlarını doyurmaya başlamışlardır. Yemek sırasında içtikleri şarabın etkisiyle sarhoş olan iskit askerleri bir süre sonra uykuya dalmıştır. Bu durumu gören beklemedeki Pers ordusu iskit askerlerinin üzerine saldırarak bir kısmını öldürmüş, bir kısmını ise esir almıştır. Esir alınanlar arasında Tomris’in oğlu Spargapises de vardır.

Spargapises sarhoşluktan ayılıp aklı başına gelince ellerinin çözülmesi için Kyros’a yalvarmıştır. Bu isteği yerine getirilince Perslerin elinde esir olmaktansa ölmeyi tercih edip ani bir hareketle kendisini öldürmüştür. Oğlu ve askerlerinin bir kısmının öldüğünü haber alan Tomris, Kyros’a bir mesaj göndermiş: “Olanlardan gururlanma, cesaret ile değil hile ile kazandın. Oğlumun ölüsünü bana geri ver ve ordularıma ettiğin hakarete rağmen cezalanmadan ülkemden çık git. Eğer böyle yapmazsan iskitlerin güneş tanrısı üzerine yemin ederim ki, ne kadar haris olursan ol seninle başa çıkacağım”. demiştir.

Tomris Hatun’un Öfkesi
Kyros, bu tehdide kulak asmayınca Tomris savaş hazırlıklarına başlayıp Kyros’un üzerine yürümüştür. MÖ 529 da Oxus Bölgesi’nde sabah vaktinde çok şiddetli bir savaş başlamıştır. Her iki ordu da uzun süre birbirlerine üstünlük kuramamıştır. Ancak savaşın ilerleyen anlarında Pers askerlerinin çok büyük bir bölümüyle beraber Kyros’da öldürülmüş ve böylece Pers ordusunu yenmeyi başarmışlardır. Savaşın ardından Tomris elinde kan dolu bir tulum ile ölüler arasında Kyros’un cesedini aramıştır. Kısa bir süre sonra Kyros’un cansız bedenini bulup kafasını kanla dolu olan tulumun içine sokmuş ve şu sözleri söylemiştir: “Canım sağ ve savaştan zaferle çıktım. Ama sen hileyle oğlumu yakalayarak onu öldürdün. Şimdi sana söz verdiğim gibi. Hayatında kan içmeye doymamıştın şimdi benim elimden kana doyuyorsun."