cehenneme inanan biri safi cennet için yaşıyorsa mutlu olamaz, elbette korkuyla yaşar.
tasavvufun amacı da budur. amaç cennet değil, yaradana ulaşmaktır.
yaradana samimi sevgi duyan biri cenneti isteyerek, cennet ön koşul şartı ile allah'a el açmaz.
elinden geleni yapar, ona layık olmaya çalışır; bundan gayrı allah onu cennetine alır mı, allah'ın takdirine bırakır.
allah'ı samimi olarak seven kimse cennet cehennem olmayacağı bildirilse dahi allah'ın yolundan ayrılmaz.
allah'ın razı olmadığı şeyler haram olmayacak olsa dahi yapmak istemez.
çünkü önemli olan cennet değil, onun rızasıdır.
ama amacı allah'a ulaşmak, rızasını kazanmak yerine cennete varmak olan kimse cehennem, haram gibi şeyler artık yok dendiği vakit ne yapar? bilinmez.
edit: tasavvuf bir yorumdur, bir anlayıştır.
din demedim zaten.
sen nasıl bir yorumla yaklaşıyorsun bu önemlidir.
oğuzların islam'ı kabulünde büyük rolü vardır bu anlayışın. bakma yüzyıllardır bir temsilcisi olmadığına.
ki kuran'da farklı mıdır?
allah inanan, kendisini seven kimselere merhametini vurgular.
ona verdiği nimetleri anlatır, kendisine layık olmasını ister.
şayet kul hiçbirini anlamadı ise ve halen kötü yola sapacak olursa bu kez son çare gazabını hatırlatır. artık son çağrıdan sonrası kulun cüzi iradesine kalmıştır.