emrah safa gürkan ın boş boş konuşması

Türkiye' deki en büyük hastalığı açıklıyorum.

Ne zaman bir ihtisas alanında yetkinliğe erişmiş bir kişi insanlara gayriresmi bir tavırla yaklaşsa önce harika bulup sonra yerden yere vuruyorsunuz. Unutuyoruz ki bütün düşünsel veya pratik bilim üreticilerinin öz hayatlarında da bir yaşantıları mevcuttur. efradımda var olan bilgisizliğin sonucu olarak akademik teamüllerin dışına çıkmaya mecbur kalan birisi olarak bunun gayet doğal olduğunu söylemem gerekiyor. ingiltere' deki meşhur kitap serisi buna en güzel örnek. (Aptallar için fizik/matematik/tarih vs.) Fransa' daki tarih yazımı ve Türkiye' deki tarih yazımı elbette bu şekilde gelişecektir. 10 yaşındaki insana parçacık fiziği hakkında ödev veremezsiniz. Verirseniz bağıntıyı kuramaz ve üç ayrı kaynaktan bağımsız bilgilerle saçma bir şekilde derlenmiş intihal elde edersiniz. Bu da amaca ulaşmanızı imkansızlaştırır. Peki amaç nedir? Türkiye' de tarihi topluma indirgemek ise eğer en iyi yapanlar arasında emrah safa gürkangelmektedir.

Sarbon' dan türkiye' ye gelmiş bir akademisyenin niçin gelmiş olabileceğini buradan anlamaya çalışabilirsiniz. Matematik nasıl doğa bilimlerinin anahtarıysa tarih de sosyal bilimlerin anahtarı konumundadır. Disiplinlerarası ilişkiyi kuramayacak kabiliyetinizle hocayı meşhur etmeniz hocanın amacına eriştiğini gösteriyor. Her tarihçi meşhur olmak ister.