bugün

devletçilik

sıradan bir fizikçi için su 100 derecede kaynar. peki, bu fizikçi inançlı olursa suyu 35 derecede kayanatabilir mi? tabii ki hayır! suyun 100 derecede kaynadığını kabul etmek zorundadır. su işimize gelen sıcaklıkta kaynamaz!

işte tam bu yüzden toplumu işimize geldiği gibi değiştiremeyiz. canımız öyle istiyor, biz öyle tercih ettik diye devletçilik olmaz!

"biz iktidara gelince yoksulların partisi olacağımızdan devletçilik tıkır tıkır işleyecek." diyenlere işte bu yüzden "suyu inancınız tam diye 35 derecede kaynatamazsınız" denebilir. aynı sebepten "ekonomik sistemler, onu yönetenlerin ideolojisinden sandığınız kadar etkilenmez" diyorum. biraz dikkatlı bakarsanız, tüm devletçilik denemelerinin sonuçları birbirine benzer. devletçi ekonomide yolsuzluk olur, istihdam artar, büyük sanayi hamleleri olur, özel mallar kıtlaşır, ekonomi hantallaşır. aksini iddia edenler var ise örnek göstermelidir. demelidirler ki "bilmem nerde devletcilik sayesinde özel mallar bollaşmıştır... bilmem nerde devlet istihdamı düşürmüştür" gibi... bu kadar deneyimden sonra kabullenmek gerekir devletçilik kapasitesi belli bir anlayıştır.