bugün

salih bozok

görsel

Bir gün üst kattan çıktım, mektebe gideceğim. Bir baktım, babam tıraş oluyor. Daha doğrusu ben tıraş oluyor sandım.
'Baba ben gidiyorum' diye seslendim.
'Güle güle yavrum' dedi.
Yüzünü bile görmedim.
Meğer babam tıraş olmuyormuş. Doktorlara sormuş, 'Kalbime kurşun sıkarsam ne olur, beynime sıkarsam ne olur?' diye...
'Beynine sıkarsan kör olursun, ölme ihtimalin daha az; en iyi ölüm, kalbe sıkılan kurşunla olur' demişler.
Babam da o gün tentürdiyot almış. Kalbinde ateş edeceği yeri işaretliyormuş. Eli şaşmasın diye...
Ben gittim mektebe...
Saat 9'u yirmi geçe idareden çağırdılar.
'Evden seni istiyorlar' dediler.
Sokağa çıkar çıkmaz olanları anladım. Çünkü bayraklar yarıya indirilmişti.
Evimiz Osmanbey'deydi. Eve geldim.
'Babam nerede?' diye sordum.
'Şişli Sıhhat Yurdu hastanesinde...' dediler.
Hemen anladım tabii... Koşarak gittim. Baktım, babam yatıyor. Kendinde değil.
Olup biteni orada öğrendim.
Meğer ATATÜRK'ün ölümünün hemen üzerine gitmiş oraya... Elini öpmüş. Arkadaşları, 'Aman Salih bir şey yapma kendine' demişler.
'Yok gayet normalim, görmüyor musunuz?' demiş.
inmiş aşağıya... Sabah tentürdiyotla işaretlediği yere dayamış silahı, çekmiş tetiği... Vurmuş kendini...
Tabanca sesi üzerine koşmuşlar. Kanlar içinde hastaneye getirmişler.
Aslında intihar edeceğini söylemişti bana... Ama hiç ihtimal vermiyordum; çünkü hayatı severdi, ailesini severdi, neşeli bir insandı, ayrıca da canı, çok kıymetliydi. Bir kere ayağı kırılmıştı da ortalığı ayağa kaldırmıştı; bana kızmıştı yine; sanki ben ittim onu...
Ata'mı kaybetmiştim; babamı da kaybetmek üzereydim.
Ama babamdan çok ATATÜRK'e ağlamıştım."
(Evladı Muzaffer Bozok)

Başyaver SALiH BOZOK 10 Kasım 1938'de saat 09:15 civarı intihar etmiş, sonrasında ağır yaralı olarak hastaneye kaldırılmıştı.
Uzun süre hastanede kalan BOZOK 25 Nisan 1941'de aramızdan ayrıldı.
Mekanı cennet olsun

(Görsel: Salih Bozok ve büyük oğlu Cemil Bozok - 16 Haziran 1921, Ankara)

https://www.facebook.com/...5/posts/3311887232270320/