bugün

yemekteyiz

faydalı bir yarışma olduğunu açıkça söyleyeceğim ama öncelikle yarışma ile, izleyici ve hakkında yorum sahibi olmaktan başka bir ilişkim olmadığını da belirtmeliyim.

kızacaklar vardır bana, faydalı bir yarışma olmasını düşündüğüm için.
ama kızmayın, cidden faydalı...

öncelikle, insanların yüzümüze söyledikleriyle keyif alırken "ne iyi insan" diye düşünüp bize batırdığı iğneyi farkedemezken, "yemekteyiz" sayesinde, yüzümüze iltifatlara boğanların arkamızdan neler söyle(yebil)diklerini açık açık (vtr) görüyoruz.
bu üzücü tarafı elbette...

inanın bir de iyi tarafı var.
ne mi?

dürüstlüğün geçerliliğini gösteriyor.
küfretsin, ama yüzüme küfretsin de gerçek düşüncesini bileyim, hani bir zaman sonra öğrenip de... vayy o zaman iyi görünmek niyeydi diye kandırıldığıma mı hayıflanayım yoksa yüzüme iyi görünene gösterdiğim yürekten iyiliğe mi...!? şeklinde kırılmışlıklar hatırası biriktirmek herkesin nefret ettiği durumlardır.
menfaat için yapılan hinliklerin, riyakarlıkların puan kazandırmayı bırak sadece "kötü" ünvanı getirdiğini göstermesi yanısıra "dürüstlüğün"; dost, gönül ve prestij kazandırdığını sergiliyor.
iki yüzlü tipleri kolay tanıyabilmeyi [insan sarraflığı] öğretme yolunda iyi bir program -1

ev sahipliğinin inceliklerini [çulunun üzerindekine nasıl davranılacağını] bilmeyi arttırma yolunda iyi bir program -2

sofra görgü ve bilgisini arttırma yolunda iyi bir program -3

küçük püf noktalarıyla yemek tadlarını geliştirmek yolunda iyi bir program -4

ama en önemlisi...!
damak tadına muhabbet tadının yeğleneceğini sergilemesidir.
soğan kırıp kuru ekmek ikram etsen bile, dürüstlük sayesinde yaşanan muhabbete sarılı gönül hoşluğunun tadıyla herkesin sıcak ekmek arasında ballı tereyağ yediğini algılatabilecek evsahibi/misafir olma değerinin farkettirilmesi yolunda iyi bir program -5 hatta 5 yıldız *

notumsu: atalarımızın, "birini tanımak istiyorsan, onunla; ya alışveriş edeceksin, ya yolculuk yapacaksın, ya da sofraya oturacaksın" şeklindeki sözünü de programa ithaf ediyorum izninizle..