bugün
- şöyle hanım hanımcık öğretmen bir kız bulamamak17
- 170 iq üstü sözlük yazarları veritabanı17
- bebeği gibi seven incitmeyen değer veren erkek38
- iğrenç bir his tarif et26
- bi derdim var8
- anın görüntüsü8
- sözlük yazarlarına gelen son mesaj14
- hayvancılık destekleneceğine neden ithalat8
- bebeği gibi seven incitmeyen değer veren kadın10
- sözlük kızlarının saç rengi17
- bir türlü ısınmayan ayaklar9
- budweiser11
- en yaşlı özelliğiniz26
- eksi ruyaları sözlük heyetinden istemek20
- kocaeli de fabrikada yaşanan cinsel grup seks22
- insanlar melek mi şeytan mı10
- eksi ruyalar ile yakaladığımız müthiş uyum19
- kızların tipe bakmadığı gerçeği29
- bir kadın nasıl tavlanır19
- kediye kediş köpeğe köpüş diyen kız15
- hemşire kızlar nasıl oluyor27
- uludağ sözlüğe nasıl düştünüz21
- diyanet işleri başkanına audi 6 tahsis edilmesi22
- icardi190520
- çağ dışı teknolojilere özlem duymak8
- bir gavatın soyadını nick yapmak10
- mert hakan yandaş13
- nude istemeyen erkek9
- numan kurtuluş dem parti görüşmesi29
- dursun özbek gibi olsam utanırım8
- türkiye toplumunun ahlaksızlığa pratik zeka demesi8
- yakışıklı ama zengin erkek14
- çift maaş alan akpli bürokratların ücretlerine zam18
- sözlük kızlarına yürüyen vizyonsuz9
- sözlük yazarlarının abileri11
- erkek çocuk için isim önerileri9
- aşkta yaş farkı önemli midir10
- az önce arabamdan inen tatlış kız12
- atatürk'ün hiç seçime girmeden ülkeyi yönetmesi17
- içip içip entry girmek8
- arkadaşlar falıma bi bakar mısınız8
- bik bik bu sözlüğün divasıdır19
- emar15
- 170 boyunda 70 kilo erkek9
- suriyeliler suriye'ye dönsün8
- vücutçu aptal erkek vs gösterişsiz felsefi erkek13
- yazarların ruh hali9
- köpekleri aklamak için sırtlana iftira atmak10
- bik bik'i ağdacıya götürmek11
- aykolik'in boyu yaşı kilosu mesleği8
https://youtu.be/yO5_xHi0mGQ
Bazen eski girdilerimi okuyorum. Sekiz yıl olmuş yazalı. Utanıyorum o zamanki ebruya bu halimi göstermekten. Ne kadar güçlü, ne kadar gücü var her şeyle mücadele ederken. Ağzı ne kadar bozuk. Cümleleri ne kadar sivri, keskin. Duyguları ne kadar kaynar. Öfkesi, inadı, acısı...
Büyürken durulmuşum, soğumuşum. Hayatı sevmişim. Nefretin güveninden uzaklaşmak kolay değil. insanlardan, hayattan, hayallerden miden bulanırken yaşamak çok kolaymış. Sevginin açıklığı içinde çok duruldum. insanları, okulunu, işini, aileni, bi kediyi sevmeye çalışmak bana bir şey yaptı. Bi hastalığa yakalandım. Artık çok da kızamadığım, herkesi anlayabildiğim, kabullenebildiğim ve sadece eeh diye üzülebildiğim bir hastalık bu. Aynı şarkıları zihnim dayanmıyor. Her gerildiğimde sağ omzum tutuluyor artık. Üzüldüğüm zaman midem bulanıyor. Hayatın paramparça ettiğinde bile ayaklarını yerlere vurarak koşan bana ne oldu?
Hayattan nefret etmek, hayatı sevmekten daha zevkliymiş.
Sizin neye ihtiyacınız var bilmiyorum. Benim acı çekmeden, sövmeden, ağlamadan ve yazmadan birini sevmeye ihtiyacım vardı. Bunu hiç dillendirmedim, hiç kendimle anlaşmadım. Sonra kalemi bırakınca, fırçayı aldım elime. Kalem ruhumun silahıymış, kendimi çok yaralamışım.
Daha kırılgan, daha hassas olabildiğim için kendimle gurur duyuyorum. Artık herkes dünyadan siktir olup gitsin istemiyorum. Buraya bir not düşmek istedim.
Sevgili sekiz yil gelecekteki 34 yaşındaki ebru. Eğer hala her gün ağlamadan, sövmeeden, aci çekmeden, yazmadan sevebildiğin o adamla, kocanla uyanıyorsan, eğer hala dünyanın bokluğuna çok da üzülmüyorsan, eğer hala öğretmensen, çocuklara uzanabiliyorsan benle gurur duy.
Bazen eski girdilerimi okuyorum. Sekiz yıl olmuş yazalı. Utanıyorum o zamanki ebruya bu halimi göstermekten. Ne kadar güçlü, ne kadar gücü var her şeyle mücadele ederken. Ağzı ne kadar bozuk. Cümleleri ne kadar sivri, keskin. Duyguları ne kadar kaynar. Öfkesi, inadı, acısı...
Büyürken durulmuşum, soğumuşum. Hayatı sevmişim. Nefretin güveninden uzaklaşmak kolay değil. insanlardan, hayattan, hayallerden miden bulanırken yaşamak çok kolaymış. Sevginin açıklığı içinde çok duruldum. insanları, okulunu, işini, aileni, bi kediyi sevmeye çalışmak bana bir şey yaptı. Bi hastalığa yakalandım. Artık çok da kızamadığım, herkesi anlayabildiğim, kabullenebildiğim ve sadece eeh diye üzülebildiğim bir hastalık bu. Aynı şarkıları zihnim dayanmıyor. Her gerildiğimde sağ omzum tutuluyor artık. Üzüldüğüm zaman midem bulanıyor. Hayatın paramparça ettiğinde bile ayaklarını yerlere vurarak koşan bana ne oldu?
Hayattan nefret etmek, hayatı sevmekten daha zevkliymiş.
Sizin neye ihtiyacınız var bilmiyorum. Benim acı çekmeden, sövmeden, ağlamadan ve yazmadan birini sevmeye ihtiyacım vardı. Bunu hiç dillendirmedim, hiç kendimle anlaşmadım. Sonra kalemi bırakınca, fırçayı aldım elime. Kalem ruhumun silahıymış, kendimi çok yaralamışım.
Daha kırılgan, daha hassas olabildiğim için kendimle gurur duyuyorum. Artık herkes dünyadan siktir olup gitsin istemiyorum. Buraya bir not düşmek istedim.
Sevgili sekiz yil gelecekteki 34 yaşındaki ebru. Eğer hala her gün ağlamadan, sövmeeden, aci çekmeden, yazmadan sevebildiğin o adamla, kocanla uyanıyorsan, eğer hala dünyanın bokluğuna çok da üzülmüyorsan, eğer hala öğretmensen, çocuklara uzanabiliyorsan benle gurur duy.
güncel Önemli Başlıklar