Prometheus, insanı insan yapan değerleri temsil eden bir mitoloji kahramanıdır.
Prometheus’un ilk insanı su ile değil kendi gözyaşı ile yoğurduğu balçıktan yarattığı söylenir. insan belki de bu yüzden tabiatın en aciz mahlukuydu, kendisini koruyacak hiçbir şeyi yoktu. Fil gibi kuvvetli hortumu, aslan gibi pençesi, kuş gibi kanadı, at gibi koşacak bacakları yoktu. Daha doğuştan ıstırap ve üzüntüler yakasına yapışıyordu. ilk insanlar çiğ meyveler ve kanlı etlerle besleniyordu, güneşsiz oyuklarda barınıyor, sürünerek girdiği mağaralarda geceyi geçiriyorlardı. Yarattığı mahluklara acıyan Prometheus onları vahşi hayvanlardan korumak ve toprağı sürmeye yarayacak aletler elde etmek için madenleri işlemeyi öğretmek ve ateşi vermeyi düşündü. Yarattığı mahluklara acıyan Prometheus onları vahşi hayvanlardan korumak ve toprağı sürmeye yarayacak aletler elde etmek için madenleri işlemeyi öğretmek ve ateşi vermeyi düşündü.
Onun yaktığı ateş, insan yaratıcılığı, akıl üstünlüğü ve başkaldırma gücü yanında yenilik ve özgürlük arayışını da simgeler. Prometheus, akıl gücünün ve yaratıcılığın tanrılara değil, insana ait bir nitelik olduğunu öne sürerek “Sönmeyen Ateş’i” tanrılardan çalıp insanlara armağan etmiştir. Böylece bağışlanamaz bir suç işlediği için Zeus'un gazabına uğramıştır. “Sönmeyen Ateş’i” ele geçiren insan da gerçek yaratıcının kendisi olduğunu, daha doğrusu tanrının insanın kendisinden başka bir şey olmadığını öğrenmiştir.
O günden sonra insanlar ateşin yardımıyla daha iyi yaşamaya başladılar. Yiyecekleri pişiriyor, soğuk havalarda ısınıyor, karanlık mağaralarda çıralı odunları yakarak aydınlanıyorlardı. Zamanla zavallılıklarını unutarak, kendilerini tanrılarla eşit görmeye başladılar. Zeus bunların olacağını bildiğinden insanlığı kutsal ateşten mahrum bırakmıştı. Kendi haberi olmadan ateşi çalan ve insanları şımartan Prometheus’a çok kızdı ve onu Kafkas Dağlarının en yalçın tepesine gönderdi.
Zeus ölümlüleri ve onların koruyucusu Prometheus’u cezalandırmak amacıyla ve bir daha etlerini pişirmesinler diye ateşi saklar. Ne var ki, kurnaz PrometheusZeus’u bir kez daha kandırır. Olympos’a çıkar, orada güneşin alev alev yanan tekerleğinden bir kıvılcım çalar ve bunu bir rezene kabı içine koyarak ve insanlara götürür. Zeus, ateşi tekrar insanlarda görünce daha çok öfkelenir. Hem insanları hem de kendisine karşı gelen Prometheus’u cezalandırmak için yeni çareler düşünür.
ilginç bir tesadüftür ki mitolojik hikayelere bolca konu olan Olympos olarak geçen dünya'daki her üç -olympos dağı olarak anılan- bölgede de ampülün yapımında kullanılan ana malzeme olan volfram madeni bulunmaktadır. dolayısıyla Mitolojiye göre Prometheus’un insanların aydınlanması için Olympos Dağı’ndan çaldığı “Sönmeyen Ateş” hala gecelerimizi gündüze çeviriyor ve bizleri hiç sönmeyecek şekilde aydınlatıyor; tabii ki faturalarımızı düzenli ödersek.