bugün
- aşkım ben hiç osurmuyorum bizde genetik diyen kız16
- sarılma ihtiyacı12
- kendini bir görsel ile anlat18
- gizli samyelin moderatör olması14
- jose mourinho27
- meral akşener17
- bursa9
- kuresel ikinma'nın sevgilisi19
- dünyanın en güzel kızını tarif et17
- gideon reid morgan jj9
- anın görüntüsü13
- icardi190556
- evlendikten sonra çok daha iyisiyle karşılaşmak15
- herkesle iyi geçinmek16
- magicovento12
- sekse doymuş erkek12
- hafta içi avm kafelerinde oturan menopoz karılar12
- dem parti'nin tc kürdistan da işgalci açıklaması9
- xdearm9
- en ilginç bilgiler11
- gizli samyel22
- küresel ıkınma9
- dinlilerin dinsizlere sürekli lakap takması12
- namaz kılmayan türk değildir12
- tatvan belediyesinde rte'nin resminin indirilmesi11
- dem parti'nin valiyi ölümle tehdit etmesi8
- dünyanın en güzel kızıyla karşılaşmak8
- albay kemal22
- kadir mısıroğlu mezarı18
- en sevmediğiniz sözlük yazarları10
- kemalistler 15 temmuzda ne yapıyordu20
- ankarayı sel aldı25
- haysenin1210
- ey müslümanlar inananlar haydi cumaya allah yoluna8
- eksi ruyalar için diktiğim tulum12
- kocasına kahvaltı hazırlamayan kadın kusurludur13
- uludağ sözlük aktrollerinin uçurulması9
- içinde hiç'a harfi geçmeyen bir cümle yazınü19
- fethullah gülen8
- güçlü kadınların ortak özellikleri22
- yazarların en sevdikleri diziler11
- okula gidiyorum sözlük10
- gay olanları toplum niye sevmiyor12
- yazarların cinsel tercihi15
- hangi sözlükçüyü dövmek istersiniz21
- peygamberlerin yahudi olması9
- zalbert ramstein18
- bugün yaşadığınız en üzücü olay13
- şanlıurfa da damattan istenilenler listesi15
- dini eleştirmeyi dün düşmanlığı ile bir tutmak8
Tanımsız entrylerde bugün...
Hiç bir zaman iyi bir savaş ve kötü bir barış olmamıştır.
Bu sözü bir zamanlar hayatımın merkezine koymuştum. Sonra ne mi oldu? Savaşmadan da kaybedeceğimi veya kazanabileceğimi çok iyi şekilde öğrendim. Yapmam gereken şey yeni bir söz bulmaktı, daldım kitapların arasına günlerce çıkmadım...
içinde yaşadığınız evren ile içinizde yaşattığınız evren arasında kurabildiğiniz bağ kadar mutlu olursunuz diye yazmıştı çehov.
Hmm dedim ve kendime içeride yeni bir dünya kurdum. Yapmam gereken tek şey bağlantıyı kurabilmekti, Beyazı beyaz ile siyahı siyah ile. içinde yaşadığımız evrende beyazın siyaha dönmesini de burda çok iyi anladım. Çehov bizi kandırmıştı. Yazar kandırdı diye kitaplardan vazgeçecek değildik.
Nietzsche bağırıyordu yazılarında, derisini değiştirmeyen yılan, kafasını değiştirmeyen insan ölmeye mahkumdur diye.
Tamam dedik bu sefer mottomuzu bulduk. Kendi kendime değişime gidiyordum. Alışkanlıklarımdan başladım, israf olan zamanımı çok iyi değerlendiriyordum. Sabah 5 de kalkıp, temiz bir kafayla felsefe, psikoloji ve kutsal kitapları okuduğum çılgın zamanlar. * böyle gidersem kafayı yiyeceğim kesindi. Bir arkadaşım sayesinde bırakabildim bu düzeni. Nietzsche de bizi sevmemişti anlaşılan. Neyse ki duygularımızı karşılıklıydı, üzülmemiştim.
Artık spontane bir hayatım vardı, rahattım ve güzeldi ama alıştık bir kere anormal olmaya. Kitaplığımı büyütmeliyim, farklı konuları okumalıyım dedim. Bu kararı 2 sene vermeden önce 400'e yakın kitabım vardı, odamın sadece bir tarafı kitaplıktı. Şuan ise 900'e yakın kitabım var, sonradan aldığım kitapları ev dışında küçük bir depoya diziyorum. Kapasitem ise 1500 civarında, bu gidişle 2021'e girmeden dolduracağım. Mahalledeki hurdacıları ve eskicileri rehin aldım, kitap gelirse bana haber verin diye. Sahafçılar baş düşmanım, kitapları parayla satın alabileceklerini düşünüyorlar. Artık bu işin delisi oldum, eski şeylerin içinden büyük bir hazine çıkarmanın zevki paha biçilemez. Ve hayata karşı bakış açım da çok değişti.
Hayattaki her şeyin, eskiyen tarafının içinde büyük bir hazine yatar.
Hiç bir zaman iyi bir savaş ve kötü bir barış olmamıştır.
Bu sözü bir zamanlar hayatımın merkezine koymuştum. Sonra ne mi oldu? Savaşmadan da kaybedeceğimi veya kazanabileceğimi çok iyi şekilde öğrendim. Yapmam gereken şey yeni bir söz bulmaktı, daldım kitapların arasına günlerce çıkmadım...
içinde yaşadığınız evren ile içinizde yaşattığınız evren arasında kurabildiğiniz bağ kadar mutlu olursunuz diye yazmıştı çehov.
Hmm dedim ve kendime içeride yeni bir dünya kurdum. Yapmam gereken tek şey bağlantıyı kurabilmekti, Beyazı beyaz ile siyahı siyah ile. içinde yaşadığımız evrende beyazın siyaha dönmesini de burda çok iyi anladım. Çehov bizi kandırmıştı. Yazar kandırdı diye kitaplardan vazgeçecek değildik.
Nietzsche bağırıyordu yazılarında, derisini değiştirmeyen yılan, kafasını değiştirmeyen insan ölmeye mahkumdur diye.
Tamam dedik bu sefer mottomuzu bulduk. Kendi kendime değişime gidiyordum. Alışkanlıklarımdan başladım, israf olan zamanımı çok iyi değerlendiriyordum. Sabah 5 de kalkıp, temiz bir kafayla felsefe, psikoloji ve kutsal kitapları okuduğum çılgın zamanlar. * böyle gidersem kafayı yiyeceğim kesindi. Bir arkadaşım sayesinde bırakabildim bu düzeni. Nietzsche de bizi sevmemişti anlaşılan. Neyse ki duygularımızı karşılıklıydı, üzülmemiştim.
Artık spontane bir hayatım vardı, rahattım ve güzeldi ama alıştık bir kere anormal olmaya. Kitaplığımı büyütmeliyim, farklı konuları okumalıyım dedim. Bu kararı 2 sene vermeden önce 400'e yakın kitabım vardı, odamın sadece bir tarafı kitaplıktı. Şuan ise 900'e yakın kitabım var, sonradan aldığım kitapları ev dışında küçük bir depoya diziyorum. Kapasitem ise 1500 civarında, bu gidişle 2021'e girmeden dolduracağım. Mahalledeki hurdacıları ve eskicileri rehin aldım, kitap gelirse bana haber verin diye. Sahafçılar baş düşmanım, kitapları parayla satın alabileceklerini düşünüyorlar. Artık bu işin delisi oldum, eski şeylerin içinden büyük bir hazine çıkarmanın zevki paha biçilemez. Ve hayata karşı bakış açım da çok değişti.
Hayattaki her şeyin, eskiyen tarafının içinde büyük bir hazine yatar.
güncel Önemli Başlıklar