bugün
- en ilginç bilgiler14
- allah'ın bizi yobazlarla imtihan ettiği gerçeği10
- aktroll yazarları donuzlayıp umursamamak11
- herkesle iyi geçinmek12
- islam8
- küresel ıkınmanın yahudi olması gerçeği10
- savaştaki ülkelerden daha fazla enflasyon olması15
- haysenin1211
- jose mourinho18
- amerikan film klişeleri9
- gideon reid morgan jj25
- bizi tanrı değil bilim kurtaracak9
- namaz kılmayan türk değildir17
- esma bint mervan15
- fenerbahçe12
- atatürk'ün yabancılarla evliliği desteklememesi11
- tatvan belediyesinde rte'nin resminin indirilmesi34
- anın görüntüsü15
- meral akşener13
- aziz yıldırım ve ali koç'un canlı yayına çıkması43
- dursun özbek'in aziz yıldırım'a verdiği ayar9
- erkek sünnetine 18 yaş sınırı getirilmesi23
- maca sekiz8
- erkek erkeği siker mi15
- yazarların bira içme rekorları13
- bik bik'in gece kapısına gidip serenat yapmak14
- tezgahtarlık yapan doktora mezunu27
- türkiye de ku klux klan benzeri yapılanmalar8
- aziz yıldırım12
- bir hafızın ateiste karşı müthiş açıklamaları9
- 9 haziran 2024 fenerbahçe başkan seçimi11
- kürt milliyetçiliğinin çok komik olması16
- irem derici'nin erkek sevdası12
- akp nin iktidardan düştüğü gün13
- sözlükten hatun kaldırmak8
- ankarayı sel aldı24
- iskilipli atıf hoca8
- ali koç ve aziz yıldırım başkanlık seçimi8
- giden gider9
- kemalist rejimin astığı hocalar8
- vallahi de kemal'in düşmanıyım10
- dünyanın en güzel kızıyla karşılaşmak10
- kıza iğne batıran türbanlı14
- kendini bir görsel ile anlat22
- uludağ sözlük köpek avlama timi18
- saraca silsüpüroğlu12
- hafta içi avm kafelerinde oturan menopoz karılar13
- kızılcık şerbeti 2 nci sezon finali11
- evlendikten sonra çok daha iyisiyle karşılaşmak21
- xdearm8
Bildiğimiz canlıların çoğunda ruh vardır, insan da ruh ve organizmanın birleşimidir. Her gece uykuda ruh bedenden kısmen ayrılır, çağrıldığında geri döner. Ruhun varlığını kavrama, ayrılığı anlamak için kolaylıktır.
Etle tırnak gibi bütünleşen bedenle ruh, birgün ayrılmaya mahkumdur. Çünkü beden, çürümeye mahkum bir organizmadır. Ruh ise basittir, bozulma ve çürümeye uğramaz. Beden bir evdir, ruh ise onun misafiridir. Ev yıkıldığı zaman misafir de kendine başka bir yer bulur. Ölüm, ruhun bedeni terk etmesidir (yılanın kabuk değiştirmesi, tırtılın bedenini bırakması gibi). Yeni evimiz, ruhlar alemi nasıl olacak, şu an bilmiyoruz.
Ayrılık bazen acıdır bazen tatlı. Sevdiklerinden ayrılıyorsan acı verir, sevdiklerinin yanına gidiyorsan tatlıdır.
"Küllü nefsin zâikatül mevt." - "Her nefis ölümü tadacaktır." <Âl-i imran/185> ayetindeki tatmak ifadesi, canlılığı devam eden bir ruhu ifade etmektedir. Çünkü tatmak için, canlılığın devam etmesi gerekir. Acı veya tatlı, ölümü tatmak ifadesi, ruhun beden misafirliğinden sonra da canlılığını sürdüreceği vaadi ve ihtarıdır.
Korkunun sebeplerini ise şöyle sıralayabiliriz: Ölüm sonrasını bilmemek, iman zayıflığı veya Allah'ı inkar, dünya sevgisi, dünyada elde edilen her türlü sermaye (mal-mülk-çevre-sevgi-itibar vs.).
insanın içinde ebedi yaşama hissi ve isteği vardır. Dünyada kişi, ömür boyu hapiste bile olsa yaşamak ister. Hücrede dahi olsa yaşamak ister. Kişinin ruhuna duyurulan hisleri, karşılığı olmayacak olsa yerleştirilmezdi. Kişide aşk duygusu varsa, bir karşı cins olmalıydı ve oldu. Kişide binlerce yıldır özgürce uçma hissi varsa, bu bir gün gerçekleşecekti ve gerçekleşti. Tüm duyguları ruhumuza işleyen, bunların karşılığını da yaratmıştır. Sonsuzluk hissi de böyledir ve yaratılmıştır. Ölüm kapısıyla sonsuzluğa açılacaktır.
Ölüm kapısının ardını bilmemek, korkunun sebeplerinden biridir. Anne karnında bir sıvı içinde yaşayan insan, kordon vasıtasıyla göbeğinden beslenen insan, aklı erseydi muhtemelen diyecekti ki; "Yaşamımı sürdüren bu kordon kesilirse ve bu nefes aldığım sıvı atmosferden çıkarsam, nasıl yaşamaya devam ederim? Burdan ötesi yok, bu benim sonum olur!" Aklımız olsaydı ve dış dünyayı bilmeseydik, muhtemelen böyle bir çığlığımız olabilirdi. Aslında bir süre ana rahminde yaşamamız, hem de şu an yapamayacağımız şekilde su içinde ağız yerinde göbekten beslenerek yaşamamız, imkansız sandığımız şeylerin aslında bizi yaratan ve ruh veren için hiç de zor olmadığını göstermektedir.
Matematikte hipotezler vardır. Örneğin; "x=1 iken, y pozitiftir. x=2 için y pozitiftir. .... O zaman x=n için de y pozitiftir" sonucuna ulaşılır. Ölümden sonra da yaşamın devam edeceğine dair dünyada ipuçları vardır: Ana rahminde ölümi tadıp dünya alemine gelmek, her uykuda ruhun ayrılıp uyandığımızda geri gelmesi, kışın aylarca buz içinde yaşam fonksiyonları durup baharda buzun çözülmesiyle yaşama dönen kurbağa türü, kışın yapraklarını döküp yaşam fonksiyonları kısmen durup baharda tekrar canlanan ağaçlar, kış ve baharın bizzat kendisi vs. Bunların hepsi, bize sunulmuş ipuçlarıdır.
Son olarak şunu tekrar edeyim; dünyada nice ölüm ve yeniden doğuş örnekleri vardır. Bunların hepsi, Yaratıcının bizzat verdiği ve kendisine bunlarla ulaşmamızı istediği, aklederek perde arkasını anlamaya çalışmamızı istediği ipuçlarıdır. En büyük alem olarak bildiğimiz kainattan, en küçük alem olarak bildiğimiz hücreye kadar muntazam ve karmaşık nice alemi yaratan Allah'a ulaştığımızda, sekülerlikten ve korkularımızdan da kurtulacağız.
Etle tırnak gibi bütünleşen bedenle ruh, birgün ayrılmaya mahkumdur. Çünkü beden, çürümeye mahkum bir organizmadır. Ruh ise basittir, bozulma ve çürümeye uğramaz. Beden bir evdir, ruh ise onun misafiridir. Ev yıkıldığı zaman misafir de kendine başka bir yer bulur. Ölüm, ruhun bedeni terk etmesidir (yılanın kabuk değiştirmesi, tırtılın bedenini bırakması gibi). Yeni evimiz, ruhlar alemi nasıl olacak, şu an bilmiyoruz.
Ayrılık bazen acıdır bazen tatlı. Sevdiklerinden ayrılıyorsan acı verir, sevdiklerinin yanına gidiyorsan tatlıdır.
"Küllü nefsin zâikatül mevt." - "Her nefis ölümü tadacaktır." <Âl-i imran/185> ayetindeki tatmak ifadesi, canlılığı devam eden bir ruhu ifade etmektedir. Çünkü tatmak için, canlılığın devam etmesi gerekir. Acı veya tatlı, ölümü tatmak ifadesi, ruhun beden misafirliğinden sonra da canlılığını sürdüreceği vaadi ve ihtarıdır.
Korkunun sebeplerini ise şöyle sıralayabiliriz: Ölüm sonrasını bilmemek, iman zayıflığı veya Allah'ı inkar, dünya sevgisi, dünyada elde edilen her türlü sermaye (mal-mülk-çevre-sevgi-itibar vs.).
insanın içinde ebedi yaşama hissi ve isteği vardır. Dünyada kişi, ömür boyu hapiste bile olsa yaşamak ister. Hücrede dahi olsa yaşamak ister. Kişinin ruhuna duyurulan hisleri, karşılığı olmayacak olsa yerleştirilmezdi. Kişide aşk duygusu varsa, bir karşı cins olmalıydı ve oldu. Kişide binlerce yıldır özgürce uçma hissi varsa, bu bir gün gerçekleşecekti ve gerçekleşti. Tüm duyguları ruhumuza işleyen, bunların karşılığını da yaratmıştır. Sonsuzluk hissi de böyledir ve yaratılmıştır. Ölüm kapısıyla sonsuzluğa açılacaktır.
Ölüm kapısının ardını bilmemek, korkunun sebeplerinden biridir. Anne karnında bir sıvı içinde yaşayan insan, kordon vasıtasıyla göbeğinden beslenen insan, aklı erseydi muhtemelen diyecekti ki; "Yaşamımı sürdüren bu kordon kesilirse ve bu nefes aldığım sıvı atmosferden çıkarsam, nasıl yaşamaya devam ederim? Burdan ötesi yok, bu benim sonum olur!" Aklımız olsaydı ve dış dünyayı bilmeseydik, muhtemelen böyle bir çığlığımız olabilirdi. Aslında bir süre ana rahminde yaşamamız, hem de şu an yapamayacağımız şekilde su içinde ağız yerinde göbekten beslenerek yaşamamız, imkansız sandığımız şeylerin aslında bizi yaratan ve ruh veren için hiç de zor olmadığını göstermektedir.
Matematikte hipotezler vardır. Örneğin; "x=1 iken, y pozitiftir. x=2 için y pozitiftir. .... O zaman x=n için de y pozitiftir" sonucuna ulaşılır. Ölümden sonra da yaşamın devam edeceğine dair dünyada ipuçları vardır: Ana rahminde ölümi tadıp dünya alemine gelmek, her uykuda ruhun ayrılıp uyandığımızda geri gelmesi, kışın aylarca buz içinde yaşam fonksiyonları durup baharda buzun çözülmesiyle yaşama dönen kurbağa türü, kışın yapraklarını döküp yaşam fonksiyonları kısmen durup baharda tekrar canlanan ağaçlar, kış ve baharın bizzat kendisi vs. Bunların hepsi, bize sunulmuş ipuçlarıdır.
Son olarak şunu tekrar edeyim; dünyada nice ölüm ve yeniden doğuş örnekleri vardır. Bunların hepsi, Yaratıcının bizzat verdiği ve kendisine bunlarla ulaşmamızı istediği, aklederek perde arkasını anlamaya çalışmamızı istediği ipuçlarıdır. En büyük alem olarak bildiğimiz kainattan, en küçük alem olarak bildiğimiz hücreye kadar muntazam ve karmaşık nice alemi yaratan Allah'a ulaştığımızda, sekülerlikten ve korkularımızdan da kurtulacağız.
güncel Önemli Başlıklar