bugün

hicbir sozluk yazarini takip etmemek

" donut yeyip kahve içerken binadan binaya atlayan spidey'i izlemek ne kadar tatlıdır benim klingonlu dostlarım. onun amuda kalkıp mj'i öpüşünü görmek , midtown'dan empire state'e uzanan ezik bir öğrencilik hayatından gökyüzündeki yıldızları yakalayacak kadar yükseğe çıkan kısa donlu çocuğun büyüleyici öyküsünü dinlemek ne kadar da hoştur..."

sözlük yazarlarını takip edenleri anlamıyorum doğrusu. hani oturup ikiz tepeleri izleyenleri , "i want to believe " diyenleri, bütün sıralama algoritmalarını...hepsini anlıyorum ama bunu anlamıyorum .empati yeteneğime rağmen bunu başaramıyorum. evinde göbeğini kaşıyıp entry giren , bu hayatta bir şey başaramamış "maiden" adamın benim hayatımda bir yer kaplaması bana mantıklı gelmiyor. sonuçta herkesin bir hikayesi var ve herkes bir şekilde düşünüyor, yazıyor, tartışıyor. neil gaiman , charlie kaufman da yazar, siz de yazarsınız tabi. benim demek istediğim ne kadar iyi yazdığınızı düşünürseniz düşünün aslında bir şey yazmıyor olduğunuz.

bilmiyorum belki de bu alemdeki elemanların benden daha iyi olmadığını düşünmemden kaynaklanıyordur bu . benden daha iyi yazabileceklerine ihtimal vermememdendir. belki de yazdıklarını sadece işe yaramaz bir gazetenin siyah beyaz bir sayfası gibi görüyorumdur. bakıyor ve hiç de etkilenmiyorumdur. hiçbir sözlük yazarının benim kadar birikimli, yakışıklı ve en önemlisi zengin olabileceğini tahmin etmiyorumdur.