tanım: can dündar tarafından derlenen atatürk ar$ivinin gene can dündar tarafından hazırlanan 6 saatlik belgesel çalı$masının 2 saatlik olarak bizlere sunsunduğu, goran bregovic'in müzikleriyle de tadından yenmeyecek bir hal alan yapım.
evvela, film konusunda Can Dündar'ın esas sıkıntı ve $ikayeti olan izlemeden yazmamak adına çok kastım kendimi. Nitekim bu ak$am da özellikle gidip izledik arkada$la, yetinmedim aradan bir hafta geçti a$ağıya yazdıklarımı iyice okuyunca bir daha gittim filme.
$imdi bu yazacaklarım Can Dündar'ı savunma mahiyetli olmayıp yıllardır kahve muhabbeti $eklinde vatan kurtarma eylemlerinde ortaya çıkmı$ söylemlerin bi sentezi sayılabilir. Eğer ki yobaz misali vurun abalıya diyerek tamamını okumadan anlamadan kalay basacak olan var ise hiç okumasın.
Eğri oturup doğru söyleyelim.
Evveliyatında;
Can Dündar bu filmi yapmakla bi takım çehrelerin yüzüne Osmanlı Tokadı misali yapı$tırmı$. Atatürk'ün her daim kaygısını ta$ıdığı dogma, putla$tırma eylemini ölümünün hitamında kendisine layık görenler tarafından a$ırı $ekilde olumsuz ele$tiri yağmuruna tutuldu bu film. Ulan nedir ne değildir diye anlamadan önüne gelen izlemeden bok atma yarı$ına girdi.
En çok güldüğüm nokta da herkes bi anda Atatürk'ün özel hayatını yıllardır biliyormu$ meğer ama bundan hiçbirimizin haberi yokmu$. Hepimize doğarken default olarak yüklenmi$ bu bilgiler.
Neyse konuya dönersek;
Bu film adından da anla$ılabileceği gibi Mustafa. Mustafa Kemal ATATÜRK değil. Mustafa'nın bu güne değin hiçbirimizin bilmediği yönlerini belgesel tandansında payla$ımı bizlerle. Video görüntülerindeki canlandırmalar bile belirli kanıtlar üzerinden hareketle hazırlanmı$.
Bütün olaylar belgeselin 2. yarısında cereyan ediyor gibi;
Belgeselde tekke zaviye vs vs kapatılması durumu küçükken yediği dayak olayına bağlanıyor. Bana göre yanlı$. Fazlasıyla ağır bir itham hatta bilgisi olmayan insanları bariz manipüle edici bi söylem. O dönemde bir çok $eyi geçici olarak, günü kurtarmak adına yaptığını zaten ilerleyen zamanda kendisi de belirtirken, üstelik buna belgeselde de yer verilirken böyle bir itham fazlasıyla ağır ve abartı duruyor.
Diktatör benzetmesi yerinde bana göre. Kimse çıkıp bundan onun Saddam Hüseyin gibi astığı astık, kestiği kestik bir karakter olduğu manasını çıkarmasın.
Nihayetinde devrim yapıyor. Devrim dediğiniz olay ki çok kısa bir sürede gerçekle$tirilen bi durum. Katı kurallar ve yaptırımlar gerektiriyor. Tez zamanda kurulan istiklal mahkemeleri yapılan idamlar vs vs.
Bana göre film bazı ağır ithamlarına rağmen bu zamana kadar hiçbirimizin bilmediği bir çok gerçeği gözler önüne sermi$ bulunmakta ve bu bilinmeyenlerden prim yapan bir kitle (-ki ülkemizdeki varlığı halen daha yadsınamaz) insanların bunları öğrenmesinden fena halde ürktüğü için üzerine gitmeye çalı$ıyor filmin.
Unutmasın kimse, altın çamura dü$ünce değerini yitirmez.
$ahsi kanaatlerime ve konuyla ilgili görü$lerime gelince:
- Yıllarca dost sohbetlerinde Atatürk'ün özel hayatıyla ilgili Latife Hanım yada Sabiha Gökçen gibi bilinen ilkokul öğretilerinin dı$ında bi$eylerin net olmayı$ından dolayı ikilem ya$amı$tım. Bu ikilemim askeri ortamı gördükten sonra daha da bi tavan yapmı$tı. Özellikle merakımdan değil, bu tarz bi bilgi ara$tırımında bulunulduğunda ülkemizde hemen "tu kaka" denilerek olayın üzeri kapatılıyordu. E e$ek değiliz haliyle bu da beni fena i$killendirirdi.
: Bir askeri ortamda hele ki subay olan birinin kadın konusunda merakı/zaafı olmaz mı ?
la ne bu merak diyebilirsiniz lakin;
Amerika Vietnam'a girdi, askerleri Tayland'lı kadınların kucağında öldürüldü, Sırplar Bosna'da aynı duruma maruz kaldı, Amerika Fransayı 2. Dünya sava$ından kurtarmak adına Normandiya çıkarması yaptı, Amerikan askerleri Fransız kadınlarıyla gününü gün etti vs vs. ulen Baltacı Katerina'ya çadırda ne yaptı diye sorarız yüzyıllardır cevabını bildiğimiz halde lakin Atatürk hakkında bu zamana değin bu tarz bi yazı kimseden duymadım, görmedim.
$imdi kimse çıkıp demesin ben gördüm ettim diye. Atatürk'ün GiZLi ar$ivi TSK elindeki ATASE ba$kanlığını Ar$ivinde sadece Kuvvet Komutanları ve izin verdikleri üst düzey $ahsiyetler tarafından görülebiliyorken ve filmle birlikte bir kısmı (artık ne kadar olduğu henüz bilinmemekle birlikte) açığa çıkmı$ken neden hala kimsenin bilgisi yok. Ulan film piyasaya çıktı herkes ATATÜRK'ün özel hayatını bilir oldu bi anda. ilkokulu bitireli 15 yıl oldu neredeyse, bu zamana kadar neredeydi bu insanlar. Yukarıda da bahsettik Altın çamura dü$ünce kıymet yitirmez.
Alkol alıyormu$, sigara içiyormu$, balkan dansları sergiliyor, zeybek oynuyor, sabahlara kadar eğlencelere katılıyor.
Bunun kötü tarafı ne ? Bilinçsiz bi $ekilde uluorta ta$kınlık yapanlarla karı$tırılıyor herhalde ki bu durumu ele$tiriyorlar.
Hmm Atatürk mükemmel bi Asker, mükemmel bir lider.
E iyi de insan değil mi bunları yapamaz mı ?
Hem zaten bu eylemleri insanlar benimsesin, bunlarda bi kötülük yok diyerek örnek olmaya çalı$mamı$mı ülkesine, halkına. Ben yanlı$ bir nokta göremedim. At gözlüğüyle bakan var ise bilemem.
Ziyadesiyle;
Atatürk tarihe Mihenk Ta$ı olmu$ liderlerden birisi, döneminin en büyük Askeri dehası. Bu su götürmeyen gerçek. Askeri, siyasi ve toplumsal alanda yaptıkları kimsenin üstünü karalamaya gücü yetmeyeceği ba$arılar. Lakin insan olarak bi takım zaafları olması bütün bu özelliklerini gölgelemeye yetmez hiçbir zaman. illa örneklemek gerekirse de Diego Armando Maradona denilen futbolcu ki$ilik madde bağımlısı olduğu ordaya çıkınca kimse onun futbolculuğunun kötü olduğunu söylemedi, yada Sergen Yalçın kumar oynadığı için kötü bir futbolcu olarak gözlemlenmedi. Hepimiz özümüzde insanız. Bizi diğer insanlardan ayıran kendi yeteneklerimiz hepimizde ayrı ayrı mevcut. iyi yetenekleriyle ön plana çıkan birinin elbet zaafları olacaktır. insan olmanın temelinde var hata yapması. Buradan yola çıkarak;
Mustafa Kemal ATATÜRK'e insan değeri vermek kimseye bi$ey kaybettirmez. Benim gözümde daha da yüceltir aksine.
insan olmayı çok gören varsa $ayet, sevgilerimi yolluyorum buradan kendilerine.
Bir belgesel ile Atatürk'ün karalacağını dü$ünenlere de sevgilerimi yolluyorum. 25 ya$ındayım ve hatırladığım Atatürk'e dair yeni yapılan sadece Sarı Zeybek belgeseli var. Ne tesadüf ki o da Can Dündar yapımı.
Bu yıl itibariyle 12 yıllık Zorunlu eğitim var ülkemizde. Atatürk bu süreçte hep ba$arılarıyla anlatıldı. 85 yıllık Cumhuriyet Tarihinde böyleydi bu, bundan sonra da böyle olacak, olmaya devam edecek. Bo$ yere kimse kaygılanmasın.