''Leylim,
Nicesin gene?
Beyninde mi, yüreğinde mi, başka bir yerinde mi, nerendeyse o iNAT yönünü yaratan dokuları öpmek isterim.
Evrende seni özler, seni isterim.
Başkaca hiç.
Ne taktığım, ne de vurulacağım bir nen yok.
Seni.
Sade seni.
Ben iyiyim. O i...lerden henüz bir haber çıkmadı.
Beklettiklerine göre, sonu iyi sanırım. iyi olmasa da takmam. Her dilediklerini yapsınlar.
isterlerse sinirlerimi, etlerimi, kemiklerimi, adımı, sanımı, cımbızlarla tek tek alsınlar. Unuttum. Korkmayı, sakınmayı.
SENi ALAMAZLAR BENDEN.
Tılsım bu işte.
Ayakta, fırtına gibi beni tutan bu.
Kalem tutan ellerine kurban olurum. Yaz ahmet kuluna iki satırcık.
Ha! iş bilen tuttum. Tuğla yapıyorum. Ekmek çıkıyor. Sonbahara -olmazsa ilkbahara- kitabımızı mutlak çıkaracam. Abstrait resimlerini biriktir.
Desenlerin varsa yitirme. Kitabımıza alırız. Ne diyon?
Kulluğum, divâneliğimle ellerini, gözlerini öperim.
Öpüyorum ama doyamıyorum. Mutluluk ya da cehennem bu galiba.
Sana doymak, korkunç ahmaklık olur.
Hadi gel.''