bugün

sinead o connor

irlandalı bu abla; '92de bob marley'in war adlı parçasını söyledikten sonra papa ikinci juan paul'ün fotoğrafını saturday night live'da parçaladı, güzel bir yerlere dikkat çekti, patagonya'da bile tanındı. bu hareketinden sonra da, rahibe olacağım ben, diyerek ne kadar kopuk olduğunu herkese gösterdi..(oldu sonradan) dazlak olması, marjinal takılmasından değil, güzelliği yerine yaptığı işe dikkat çekmek istemesindendi, lakin ters tepti tabii; aklımda bile hâlâ güzel yüzlü, dazlak, marjinal ve 4 çocuklu lezbiyen bir hatun olarak kaldı. bu kopuk hatunun yaptıkları say say bitmez aslında; clinton başkan olduktan sonra düzenlenen gecede sahneye gelmiş ve 'millet açlıktan ölürken siz burada eğleniyorsunuz siktimin' gibim bir laf etmiş, akabinde de sahneyi terk etmişti. buna içerlenen bir amca da (adını bilmem) ''sittirip gitsin bu ülkeden, uçak parasını bilem ben vereceğim, söz.'' diyerek tepkisini ortaya koymuştu koymasına da, fatura götünde patlayınca kaç kez içerisinde fuck geçen cümleler kullandı bilemiyorum onu.

çılgınlıklarını bir kenara bırakacak olursak, nothing compares 2 u gelir hemen akıllara; sonra the wall live in berlin'deki mother performansı hatırlanabilir. ilk albümü ile başarılı bir ivme yakaladıktan sonra, nothing compares 2 u'yu da barından i do not want what i haven't got adlı ikinci albümü ile müzik listelerine ilk sıradan girmiş bu abla; sonra da coşmuş zaten. 12 albümü, birtakım da singılları, birtakım ödülleri neyin var; son albümü theology geçtiğimiz sene çıkmıştı piyasaya..

adına şarkılar da yapılmış, şiirler de yazılmış. anthony kiedis'in yazdığı söylenegelen harika rhcp şarkısı breaking the girl'ü dinlemek, şu şiiri de okumak gerek sanırım.

şöyle;

seçilmiş bir örtüdür vücut denen zemberek
islak gecelerle kurutulurken ölü dokular
nasır tutmuş bakışlar nezdinde şenlenen.
enkaz altından çıkartılırken
adsız sevişmelerin coşkulu nağmeleri,
düstursuz kabullenildi fuzuli öpüşmeler!

o kadar uzaktaydı ki toprağı toprak yapan renk
cesaret işi sayılırdı gerçeği görebilen biriyle ölmek!
ortalama acılarla ağlarken dünyanın bütün yürekleri
nerdeydi aşkın hayvanı insan yapan şaheser ezgisi
nerdeydi aşka layık sırlara yönelik tehlikeler!
ortak verildi güneş sevdasıyla titreyen çiçeklere
rüzgârlı kanlarını su diye akıtan etli mücevherler!

küçük iskender