bugün

hayat kime güzel

Annemize göre hayat babamıza güzel,“Yediği önünde yemediği arkasında.”
Babamıza göre hayat bize güzel, “Ver yiyeyim, ser yatayım.”
Bize göre, hayat dostlara güzel “Ekmek elden su gölden.”

Sahi, hayat kime güzel?
Her kameradan kaçana mı yoksa Mobese kamerasına bile konuşanına mı?
Her anını yayınlayana mı, yoksa her yemeğini fotoğraflayana mı?
Bilime sorsak, hayat bilinmeze güzel.
Güzele sorsak, hayat kendine güzel…
Memura sorsak amire;
Amire sorsak müdüre güzel...
Patrona sorsak, işçiye;
işçiye sorsak patrona güzel…
işsize sorsak, çalışana; çalışana sorsak hayat aylaklara güzel.
Aylaklık en eski meslek, çünkü çalışmak, adamın karakterini bozar.

Sahi, hayat kime güzel?

Sözleriyle anlatılan istanbul meydan sahnesi oyunu.

Oyun anladığım kadarıyla bir kaç bölümden oluşuyor. Espriler, günümüze yapılan bir kaç gönderme, bir miktar da her duruma uyan dekor. Ama ne bileyim bir olmamışlık, güldürmeyen espriler, bir özensizlik...

Oyunu izmir fuarı etkinlikleri kapsamında izledim. Her türlü kötü oyuna sabretmiş ben oyunu yarıda bırakıp çıktım. Salonun yarısı da benden önce aynısını yapmıştı. ilk bölümden sonra ikinci bölüme de şans vermek istedim ama olmamış şive denemeleri beni oyundan daha da itti. Üzgünüm, olmamış oyundur, iyi oyun izlemek isteyenlerin tercih etmemesi gerek.