''Sezgi, bilgi kaynakları birbirinden tamamen farklı olan, içgüdü ile karıştırılır. içgüdüler insana özgü olmayıp, tüm canlıların temel yaşamsal işlevlerini koruyabilmeleri için gerekliliklerini hatırlatan bir uyarı mekanizmasıdır. Sezginin kaynağı ise, yaşamsal kaygılardan daha derinlerdedir. Sezgi, sözde bilinmeyenden gelen bilgidir. Bu bilgi ne kadar bilinç seviyesine ulaştırılırsa o kadar mantıklı, inanılır ve güvenilir olur. Yaklaşamadığı durumlarda ise, sezgiyi değerlendirenler için bir soru işaretine dönüşür. insanlar iç ve dış dünyayla bağlantılarını bilgi aracılığıyla yaparlar. Bilgi ise, beyin sistemimiz içinde şu ya da bu yöntemlerle toparladığımız veriler yığınıdır. Unutmamak gerekir ki, beynin tamamını kullanmıyoruz. Beynimizin bu kullanmadığımız ve yönetmediğimiz, yani farkındalığımızın olmadığı alanlarda da bilgiler toplanmaya ve dönüştürülmeye devam eder. Beynimiz bu işlemleri yapadursun, bizler beynimizin bu alanından gelen bilgilerin farkına varmayız. Bilinç seviyemizi bu bilgileri değerlendirebilecek düzeye ulaştıramadıktan sonra, bu durum bizde, yansımasını, hissetmek şeklinde gösterir. Bizlerin tekamülünü sağlayacak olan, sezmekten öte, sezgilerin değerlendirilmesi ve sonuçlarının alınması sürecidir. sezgi, zihnin derin tefekkür halidir ancak bu yol tuzaklarla dolu bir yoldur. En büyük tuzak ise nefsimizdir. Kendimize karşı dürüst olmayı kaybettiğimiz noktada, tuzaklara birbiri ardınca düşmeye başlarız. Ta ki nefsin hile yöntemlerinin farkına varıncaya kadar. Sezgi, iyi eğitildiğinde ve yöntemleri bilindiğinde, insanoğlunun en büyük güçlerinden biridir. Sezgilerimiz sayesinde evrene uyumlanma ve evrenin yasalarını çözme sürecimizi hızlandırabiliriz. işte bu yüzden zaman zaman sanki olacakları önceden bilir gibi oluruz. Aldığımız kararlar o anki beyin koşullarında ve bilgi seviyesinde sanki saçma ya da hatalı gibi gözükür. Oysaki herşey sadece olması gerektiği gibidir. Yani bizlerin öğrenmeyi seçtiği şey gibi. Bizlerin yaşamak istediği deneyimler gibi. Hayat denen seçim skalasında, hepimiz yaptığımız seçimlerin deneyimlerini yaşarız ve her an öğreniriz. Farkına vararak ya da varmayarak...'' *
(bkz: farkındalık)