bugün

büyümek

organizma insan olunca ve büyüdüğü gözlenince, belli davranışları kazandığı düşünülür ve olaylara karşı artık daha çok kendi haline bırakılır.
ayaklar üzerinde durmak... budur beklenen...

sonuçta kimse kimseyi taşımaz ömür boyu...
hoş, taşınıyorsa; büyümüş müdür, insan mıdır, organizma mıdır... sorulur, büyük görüntü içinde küçük bir varlık mıdır?
gag deyince,su; gug deyince, ekmek verilen...

büyüyen, insan denilen organizma ise, büyüdükçe insanlığı şekillenecektir.
çarpan rüzgara karşı duruşuyla, fırtınaların üzerine saldığı toz,toprak,taşların üzerine çıkışıyla, günlük güneşlik günlerde börtü - böceğin, çiçeğin - meyvenin hatırını sorup muhabbet bağı kuruşuyla...
maddede manayı buluşuyla insanlığını büyütecektir.

büyümek biter mi... nereye gider... ne kadar gider...
cevap kolay...
kişinin ehli marifet oluşuna bağlıdır.

büyüdüğünü farketmek... burası önemli!
ya
büyüdüğünü şükür ile hazmedip bir yanlış hamlede aşağıya doğru alacağı mesafenin büyüklüğünden korkup daha bir temkin ile yoluna devam eder,
ya da
büyüdüğünü farkederek haz alıp etrafına "ne oldum"larını farkettirme keyfiyle ilerlerken haz sarhoşluğundan farkedemediği büyük küçülmelere doğru yol alır.

notumsu: gelinen her mertebede "ne olacağım" duygusunun tedbirini elde tutmak bizi gelinen yerde tutmakla koymuyor, bir adım daha "büyütüyor".