bugün

aşk acısı

bünyeyi fiziksel darbe almışcasına yakan bir acıdır. aklınızı kaçırdığınızı düşünürsünüz, özlem duyarak yapılmaması gerekenleri yaparsınız. dişiniz ağrır kafanızı kesseler rahatlayacaksınız ya, biri kalbinizi söksün istersiniz buna maruz kalırken.

her acı gibi zamanla etkisini yitirir korkmayın. taze olunca oluk oluk kan akar yaranızdan, zonklar, bütün canınız parmağınızın ucundadır sanki. hemen bir parça bez parçası bulup üstünü kapatmaya çalışırsınız ama o ufacık kesik sanki şah damarınız kesilmiş gibi durmadan kanar ve o bez parçasını ıpıslak hale getirir, fayda etmez o anlık. zaman lazımdır kanın pıhtılaşması için. başka materyallerle akan kanı durdurmak geçici bir çaredir. bezi çekince yine kanar.

zaman çaredir derler ama işin aslı tam olarak öyle değil, alışkanlıklarınız vardır. her gün konuşup, görüşüyordunuz. her sabah artık anlamını da yitirse günaydın mesajları atıyordunuz. akşamları uyumadan önce en son onun sesini duyup uykuya dalıyordunuz belki. bir sabah uyanınca o "alışkanlık yeaa her sabah günaydın mesajı atmak" düşünceleriniz size sağlam bir kroşe yerleştirir. "ne kadar anlamlıymış ulan bir mesaj" deyip bombok uyanırsınız sabaha. her gün görüşmekten sıkılmışsınızdır, o günden sonra bir daha görüşmezsiniz ya bir aparkat yersiniz o an çenenizin altına. gece olur, uykunuz gelir ama ses seda yoktur, telefon çalmaz, mesaj gelmez. sessizlik çığlık atar kulaklarınızda o an. zaman geçtikçe ince ince işler içinize artık ilişkinizdeki bu basit görünümlü alışkanlıkların bir daha olmayacağı. onu anladığınız anlarda çektiğiniz acıdır bu "aşk acısı". ama zaman çare olmaya başlamıştır artık. önce böyle sarsıcı darbeler gelir, ağlamalar, uykusuz geceler, berbat uyanışlar, darbe yemiş gibi ağrıyan kaslarınız size "dönmeyecek, ikna ol buna dolstum" der.

ilaçlara ilk başladığınız an bünyenize ağır gelir de darmadağın hissedersiniz ya aynı böyledir iyileşme süreci. zamanla hatıralarınız teker teker hatırlayarak silinmeye başlar. onun sesini işittiğinizi sanıp arkanıza baktıkça o olmadığını anladığınız an, kokusunu yanınızdan geçen birinde duyarak, arkadan ona benzettiklerinize bakarak, rüyalarınızda yeniden beraber olduğunuzu görerek unutturur zaman. acıtır, yakar, delirtir. kolay mı senelerce beraber olup da bir anda çekip gittiğinde unutmak.

zaman umudunuzu parçalayarak unutturur. ondan umudunuzu kesmeniz için zamana ihtiyacınız bu yüzden vardır. yaşanan anıları parçalamak için, umudunuzu yitirmeniz için gerekli olacak ne varsa zamanla olacaktır bu yüzden.