bugün

sözlük yazarlarının itirafları

itiraf ederim sözlüğe ekşiye giremediğim için üye oldum
ama sonra ekşiye girmek bile aklıma gelmedi. çünkü sevdim burayı..
internette bazen boş boş geziniyorum.
yandaki başlıklara bakmıyorum çoğu kez.
çünkü matbuattan okuduğum şeylerden entry olabilecekleri görünce aklıma sözlüğe girmek geliyor.. onları aratıp bişey yazılmadıysa giriyorum entry.
çok sıkıcı bir hayat yani. yan frmye takılsam aslında sosyalleşebilirim.
itiriaf edeyim ki asosyalim.
insanlarla konuşurken onların kurdukları cümleleri içimden düzeltmek geçiyor.
bazen saçma sapan konuşan teyzelere bkz vermek geçiyor içimden. bakınız ve susunuz. aslı odur bu işin.
klavyeme kepeklerim dökülüyor.
fosforlu bi kalem almıştım kağıt yerine elimde denedim üç gün çıkmadı.
kurtlar vadisini hiç seyretmedim.
yumurcak tv deki son mohikana bakıyorum.akşam oluyor.
bi arkadaşıma zayıfsın diye yalan söyledim, karpuz gibi bi göbeği var oysa.
birinin yüzüne uzun süre bakamıyorum gözlerim kayıyor.. şaşı oluyorum.
çok suskunum.
ama internette sanki dışa dönükmüşüm neşeliymişim gibi bir hava yaratıyorum.
bazen başımızı kaldırıp bakmadığımız bir gökyüzü için allahu tealanın ne de çok uğraştığını düşünüyorum. bu yeniden şehadet getirmeme sebep oluyor. küçüldüğümü hissediyorum. gezegenler... bencilliğin bittiği yer... bir haksızlığa uğradığım zaman hemen gezegenleri düşünüyorum. onların çarpmadan ilerleyişini, kendi etraflarında dönüşünü, bir yerlere sessizce akışını, dünyayı, içindeki canlıların zerre haksızlığa uğratılmadan yaratılışını, balığın suda kalışını, ineğin ota bayılışını, ceylanın güzel ama zayıf, kartalın çirkin ama güçlü yaradılışını.. diyorum ki ozaman herşeyi nizam ve intizamla yaradan zerre haksızlık etmeyen tanrım! bu haksızlıkların hesabını sormaya muktedirdir. sormazsa bu onun adalet şanına yakışmaz!

kimseye kötü diyemiyorum.. elinde olsa çalmazdı, öldürdüğü adamdan ne çekti kimbilir diyorum. iyi niyetli manyağın tekiyim ben.