bugün

selam

Diyebileceğim kimsemin olmadığı kelimedir. Çok sıkıldım çok bunaldım. Kimse yok, herkes sahte herkes küçümser.

Geçen gün durakta otobüs beklerken zor yürüyen bir dede geldi yanıma otururken gözlerimin içine bakıp selamınaleyküm dedi. Hemen şevkle aleykümselam dedim ben de. Aylar sonra sosyalleşmiş olmanın etkisiyle istemsiz şekilde gülümsüyorum böyle içim kıpır kıpır. Canım dedem ya eski toprak işte samimi, dürüst, içten. Daha çok konuşmak istiyorum. Konuşmuyoruz tabi, 5 10 dk sıkıntıyla otobüs bekliyoruz. Dede oflayarak cebinden çıkardığı köstekli saatine ( oha hala onlardan var mı ya) bakıyor. Göz ucuyla bakıyorum Akrep yelkovan öyle incecik ki camı zaten lekeli matlaşmış dedem nasıl okusun onu ya hemen iphonumdan saate bakıp gururla onbir kırküç diye bağırıyorum. Sonra dede benim de var saatim diyor ben baktım zaten niye bidaha söylüyosun diyor dede hoşnutsuz dede asabi. Kendini ne zannediyosun iphonun var diye adam mı oldun diyor dede gittikçe çirkinleşiyor. tamam öyle demiyor ama öyle hissettiriyor yani. Dede ben konuşma olsun diye şeyapmıştım niye öyle tersliyosun ki insanı.

Ha ne diyodum ben? Hah selam. işte her selam vereni dost her aksakallıyı dedeniz sanmayın. Ya da öyle bişey.