“Hümanistlerin Prensi” olarak da tanınan Erasmus’un (1466 - 1536) günümüzde bile hâlâ okunan eseridir.
Adamın hayatı papalığın kibrine ve dogmatik tutumuna laf atmakla geçti.
Biraz da özel hayatına girersek eğer, Bence, diyojen’le tanışmayı, onunla meyhanede bir şeyler içip sohbet edebilmeyi çok istemiştir.
Şöyle cümleleri vardır;
“Kendinden nefret eden biri başka birini sevebilir mi? Kendi kendisinden canı sıkılan, kendinden yorulmuş biri, içinde yaşadığı topluma mutluluk verebilir mi?”
“Mutluluklar paylaşılmadıkça hiçbir anlam ifade etmez.”
"Gelip geçici olan gençlik çağını uzatmanın ve yaşlılığın acımasız etkilerinden uzaklaşmanın tek yolu delilikten geçer."
- gerektiğinde deli olabilmek en büyük bilgeliktir.