bugün

sözlük yazarlarının itirafları

gerçekten değişebileceğime inanmıştım. insanlarla vakit geçirebileceğime, onları sevebileceğime. hayatımın son iki senesini şu boktan şehirde en iyi anlaştığım iki dostumla geçirdim. ama şu an yan odada olmalarına rağmen o kadar uzağım ki onlarla. bi de hayatımda ailem dışında gerçekten sevdiğim tek insan olan sevgilim var. çok sevdiğim, yanında çok mutlu olduğum ama bir o kadar da yalnız hissettiğim sevgilim. eğer onsuz mutlu olabileceğimi ya da onu özlemeyeceğimi bilsem bırakacağım sevgilim. her hafta kendime aynı sözleri verip duruyorum. 'insanlarla daha çok vakit geçireceksin seko', 'insanları sevmeyi öğreneceksin seko' , ' senin de kusurların var insanların kusurlarını görmezden gelmeyi ya da o şekilde kabul edeceksin.' gibi sözler. ama sonuç hep aynı. herkesi ilk hatasında silip arkama bile bakmıyorum. o aptal düşünceler geri geldiler. ailemi utandırma korkusu, hayallerimi gerçekleştirememe korkusu, yine her şeyi bırakıp kaçıp gitme düşüncesi. ama bu sefer biliyorum ki ikinci bir şansım yok. kalıp savaşmak zorundayım. başarabilir miyim bilmesem de.