Düne kadar ben buralı insanların yarısını arap, tamamını ise arap fenotipine benzer sanırdım.
Bugüne kadar tanıdığım antakyalıların çoğu böyleydi. Hatta kafa dengim dahi olmayan insanlardı.
Neyse. Birkaç günlük bir sertifika alma süreci oldu.
Babam dedi ki arkadaşının kızı da alacakmış, yakın mesafe zaten soğuk, al arabayla gidin dedi.
Kar kış arabayla gidecek olmama stres oldum.
Kızı ise hiç merak etmiyorum babam antakyalılar dediğinden.
Neyse arabayı ısıtayım diye (tabi hava çok soğuk olunca bilmezsiniz bu ne demek) erkenden arabaya geçtim.
Biri cama tıklattı.
indim. Direkt eylulsabahi? dedi. Şaşırarak evet? dedim. Kendisiymiş. Asıl şaşkınlık ondan sonra başladı.
Kız bildiğin Buharalı lan. Belki daha güzeli.
Tanıdığım hiçbir antakyalı böyle değildi. Uzunca, yanaklar belirgin, göz hafif çekik, kibar, beyaz tenli, çook tatlı bir kız.
Neyse bu yanıma oturdu.
Ama kar kış buz stresim bile kalmadı.
Vardık. Yanyana oturduk 3-5 saat, dinledik.
Aralarda bir şeyler içtik.
Kızın yüzünden iyi biri olduğu belli olur mu?
Bunun belliydi. Birde kafa dengi ki.
Güya bitince dönecektik.
Bir yemek yiyelim dedik. Kibar derken Öyle kasıntı bir kız da değil. Ne küfreder, ne ördek gibi konuşur bir kız işte.
Sonra saat kaç olmuş evlerden arandık.
Halbuki biter bitmez dönerim diyordum en başta. Ve saati fark etmedik bile.
Dahası bu kızla hatay adana yemek tartışması yaptık. Kim daha iyi falan. Bu kız bizi misafir olarak davet ettirecek bakalım, yemekleri annesi olmadan kendi yapacakmış.
Yolu uzata uzata eve vardık.
Şu sertifika işi az uzun sürsün.
Gerçi tanıştık. Bitse de iletişimde kalırız muhtemelen.
Buradan tüm antakyalılardan önyargım için özür diliyorum.