"kara fatma" ismini ona veren de bizzat mustafa kemal paşa'dır...
sivas kongresi günlerinde kuvvacılar ile mazhar müfit'in bağırışmalarını duyan mustafa kemal paşa; "ne oluyor orada" diyerek bağırışmaların geldiği yöne doğru yürüdü.
sivas kuvayi milliye reisi ile mazhar müfit tartışıyordu, kuvacı reisin yanında da bir kadın vardı.
kadın, kara kaşlı kara gözlüydü.
simsiyah bir elbise giymişti.
pantolonu, çizmesi, belindeki kaması, tüfeği hepsi simsiyahtı...
kuvayi milliye reisinin anlattığına göre erzurumluydu, erzurum kongresinde mustafa kemal'i görmek istemiş, görememiş, o yüzden 3 gün 3 gece at sürüp sivas'a gelmişti.
şehit eşiydi.
kocası binbaşı olup sarıkamış harekatında şehit düşmüştü...
mustafa kemal kadına yöneldi,
kadın dimdik bir şekilde mustafa kemal'e; "at binerim, silah kullanırım, bana bir uğraş ver, vazife ver paşam" demişti dimdik bir sesle...
mustafa kemal paşa ona bir pusula yazdı ve uzattı.
pusulada üsküdar'da kuvvacı albay neşet bey'i bulması ve görevi ondan alması yazıyordu.
ve ekledi mustafa kemal;
"keşke bütün kadınlar senin gibi olsa kara fatma" dedi...
siyah giyinen kadının meşhur lakabını bizzat mustafa kemal paşa vermişti.
siyah giyinen kadın sivas'tan üsküdar'a gitti, albay neşet bey'i buldu pusulayı verdi, neşet bey onu izmit bölgesinde görevlendirdi.
sonrası malum.
kurtuluş savaşının bütün cephelerinde kahramanca mücadele etti.
yaralandı, gazi oldu.
esir düştü, kurtuldu...
izmir'e ilk giren süvariler arasında olma şerefine nail oldu.
istiklal madalyası kazandı.
maaş kabul etmedi.
kendisine bağlanan maaşı kızılay'a bağışladı.
yokluk içinde bir hayat sürdü.
1955 yılında vefat etti.
vefat ettiğinde ondan geriye bir mendil bohçası kalmıştı sadece.
o bohçayı açtılar.
bohçanın içinden istiklal madalyası ve mustafa kemal atatürk'ün hediye ettiği gümüş sigara tabakası çıkmıştı sadece.
cepheden cepheye bir koca ömürden geriye kalanlar sadece bunlardı.
bir de şeref, namus, kahramanlık, vatanseverlik...
koskoca bir cumhuriyet kalmıştı bir de...