bir keresinde bursa'da bir arkadaşımla internetten bakıp hangi sinemada gösterildiğini öğrenmiş, sonra sinemanın yolunu tutmuştuk. ama gittiğimizde baktık ki film yok! bilet kesen kıza sorduk, internette burda gösteriliyor yazıyor dedik. ne derse beğenirsiniz?! "internette yazan her şeye inanmayın!" o kadar haklıydı ki bir şey diyemeden ayrılmıştık oradan.
geçen gün izleme fırsatı buldum. gülerken insanda ağlama isteği uyandıran bir film. üç kardeşin yol boyu yaşadıklarını, geçmişleriyle hesaplaşmalarını, arabanın dikiz aynasında bıraktıkları her şeyin muhasebesini anlatıyor tolga karaçelik. duygu geçişleri keskin. oyuncular kendilerine biçilen rollerin hakkını vermiş, özelllikle tuğçe altuğ. ayakta alkışlanacak bir performans sergilemiş.
gişe memuru filmine yapılan atıf çok güzeldi.
kardeşlerin bir araya gelmesi, bir türlü dikiş tutturamadıkları hayatlarından uzaklaşmaları, şimdi artık bazı şeyler yolunda gidecek hissiyatı uyandırdı ilk başta. fakat aklımın bir köşesinde bunlar sonra yine eski hayatlarına dönecek düşüncesi kımıldanıp durdu hep. bu beni film boyu hüzünlendirdi. keza öyle de oldu. çünkü hepsi sırtını dönüp yürüdüğünde gidecekleri yer belliydi: eski hayatları.
aslında oturup adam akıllı bir şeyler yazmak isterdim film hakkında ama telefonla hızlı hızlı ve çok düşünmeden ancak bu kadarı oluyor.