yukarıdaki görselde afrodit heykeli'nin bulunduğu noktadan knidos'un doğu ve batı limanları görülmekte.
knidos'un afrodit heykeli de en az knidos kadar meşhurdur.
atinalı heykeltraş praksiteles tarafından yapılan bu heykel, dünyada "tamamen çıplak olarak yapılan ilk tanrıça heykeli"dir.
(bkz: knidos afrodit heykeli/#40337849)
knidos ticareti ve tapınakları ile ünlü olduğu kadar, antik çağların en önemli seks turizmi merkezidir.
roma'nın pompei'si ne ise, karya'nın knidos'u da odur...
kent diğer antik kentlerimiz gibi 19. yüzyılda yabancılar tarafından yağmalanmaya başlamış ve ne yazık ki buna engel olunmamıştır. https://galeri.uludagsozluk.com/r/1744762/+
tabi knidos'u sadece ingilizler, ecnebiler değil, biz de yağmalamışız.
biz derken halk değil, bizzat devlet yağmalamış. knidos'un mermerleri, sultan abdülmecid döneminde gemilerle istanbul'a taşınmış ve dolmabahçe sarayı'nın yapımında kullanılmıştır.
keza yine knidos mermerleri mısır valisi kavalalı mehmet ali paşa tarafından mısır'a götürülmüş ve kahire'de yaptırdığı saraylarda kullanılmış...çok yazık...
knidos'ta modern kazılar 1950'li yıllarda başlatılmış.
hala kazılar sürmekte.
batıdaki limana, hamamlar bölgesine ve afrodit tapınağına buradan geçerek ulaşılıyor.
her ne kadar ulaşımı güç olsa da, size vereceği güzellikler için knidos'a gitmeye kesinlikle değer.
her güzelliğe ulaşmak zor değil midir zaten?
not: bu arada dönüş yolunda köylülerden mutlaka badem alın.
hamiş: az kalsın unutuyordum. knidos'a giderken içinden geçeceğiniz yazıköy diye bir köy var. o köyde köylüler arabanızı durdurup size çikolata, şeker ikram ediyorlar, kahveye buyur ediyor, ayran, çay ısmarlıyorlar. insanın gözleri doluyor böyle şeyler görünce...