iki sene önce bugün iliklerime kadar beni boğuyordu.
okuldan mezun olma durumum sallantıdaydı. öyle tedirgindim ki bir ders yüzünden uzamasından. sonra iş bulma derdi vardı, işi bulsan memnun olması... hepsi bi yana, o işi hakkıyla yapıp yapamayacağın korkusu. hayatımdaki adamla evliliğe doğru gidiyorduk, korkuyordum evlenmekten de ayrılmaktan da. şehir değiştirmek, yeniden hayat kurmak. hepsinin velhasılı, hayatta başarısız bir insan olmak işte esas korku. bir yerinde ya da her yerinde.
iki yıl oldu işte tam. hepsi de benim için en iyi neticelerle devam ediyor akışına. biraz akıntıyla gitmek, biraz doğru yerde karar alma cesaretine sahip olmak lazım. o asla dinmeyecek gibi görünen korkular bir kaç senede çözülüp unutuluyor.