bugün

adalet ve kalkınma partisi

akp

gün geçtikçe bütün foyaları ve ülkeyi götürmek istedikleri yer daha da açık belli olmaya başlıyor. önümüzdeki tablo çok daha net artık, muhalefet yapmaya bile gerek olmadığını düşünüyorum. bundan sonra olacaklar ne muhalefetin, ne askerin elindedir, artık herşey türk milletinin elinde, artık herkes aklını kullanmalı ve nasıl bir gelecek istediğine karar vermelidir. eğer bu fikir birilerine saçma geliyorsa "nerde bu insanlarda o kapasite" diyorlarsa biz boşuna konuşuyoruz, boşuna yazıyoruz, bu ülkede boşuna yaşıyoruz.

ergenekon davası :

ergenekon davası ilk kamuoyunun gündemine düştüğünde tepki göstermiştik. elbette bu tepki suçluları cezalandırma girişimine karşı gösterilmiş bir tepki değildi. akp' nin niyeti belliydi, bu davayı kendi siyasi çıkarları doğrultusunda kullanmak ve bir baskı ortamı, polis devleti yaratmaktı. ve bunu kısmende gerçekleştirmişlerdir. bugün hangimiz telefonda, internette konuştuklarımızdan, yazdıklarımızdan çekinmiyoruz. en azından aklımıza bu fikri düşürdüler, ilerki yıllarda bunu geliştirip bizi konuşamayacak duruma getirecekleride malüm.

mahalle baskısı :

geçtiğimiz aylarda konuşulan konulardan biriydi mahalle baskısı. bu baskı iktidar baskı ve icraatlarıyla birleşip bütünleşince tehlikeli boyutlara ulaştı ve daha da tehlikeli boyutlara ulaşacaktır. içki sattığı sebebiyle dövülen market sahipleri, orda burda iptal edilen içki ruhsatları. kimler kimlerden cesaret alıyor dersiniz.

deniz feneri davası:

ergenekonda esip gürleyen başbakan nerde ? nerde adalet ve kalkınma partisindeki o kararlılık ? yoksa yolsuzlukların, şerefsizliklerin üzerine gidilirken arkadaş, dost en önemlisi görüş denilerek vaz mı geçiliyor bu kararlılıktan ?çünkü diğer ihtimalde sizde içindesinizdir bu işlerin, ki o zaman birilerinin paraları verirken size açıp sormaları da birşeyi değiştirmezdi gibi gözüküyor !

türkiye' de bu davaların hasıraltı edildiği, avrupa' da yimpaş vs. gibi şirketlerin açılışlarına cumhurbaşkanı, başbakan ve bakanların bizzat katıldığı ve bu kişilerle bugün bu ülkeyi yönetenlerin hertürlü ilişki içerisinde oldukları gün gibi ortadadır. sayın başbakanımıza bir fotoğraf çekilebilirmiyiz diyerek gelip fotoğraf çektirenler hariçtir.

işte almanya' nın, türkiye' nin en büyük yolsuzluk, şerefsizlik davası. kimler bu işin tam ortasında, kimler kenarında köşesinde otaya çıkar da, şu millet de biraz gözünü açar umarım, tatlı su liboşlarından, kanmış akp yandaşlarından, sempatizanlarına kadar. yoksa ince bıyıklı yalakalar durmaz yola devam eder bunda ne şüphe !

bu ülkeye geçmişten beri parmak atan atanadır. belki kötü bir ifade bu ancak az bile. dışardaki düşmanlar, içerdeki hainler ve işte bugün ülkeyi ele geçiren gericiler. gözümüzü açıp dur demek gerekiyor artık. yoksa avrupa nın güzide bir şehrinde kafanıza yiyeceğiniz şeyin en iyi ihtimalle domates olmasını dilemekten başka yapacaklar kısıtlı olacaktır.