bugün

ankara

18 yaşımdayken ben başka şehirde üniversitede iken doğup büyüdüğüm şehirden ailem buraya taşındı. 22 yaşımdan itibaren 3 yıldır düzenli olarak bu şehirde yaşamaya başladım. Bu şehirde bir aşk, iki iş yeri tecrübesi ve hala kontakta olduğum köklü dostluklarım dışında yeni bir çevre edindim. Yaşadığım ilişki kötü bitti unuttum gitti edindiğim çevre hala duruyor. Nedense şimdi askerde memleketimi değil ankara yı özlüyorum. Kötü biten ilişkimin de içinde olduğu hatıralar Kızılay ın her köşesinde duruyor ve oralardan geçerken yaşadığımı hissediyorum. Eğer hayatında birden çok şehirde bölüm bölüm yaşamışsan, senin hangi şehre ait olduğunu iyi veya kötü hatıraların ağırlığı belirler. Bana çocukluk ve ilk gençlik yıllarımı unuturmuş olgunluğa adım atmamı benliğimi farketmemi sağlayan şehirdir. Özledim ankara yağmurunu özellikle. Ulustaki büyük Atatürk heykeli ve Atatürk bulvarındaki pelerinli mareşal Atatürk heykeline her gördüğümde asker selam veresim gelirdi. O heykelleri de özledim. Anıtkabirin muhteşem hissiyatını da.