komünizm her yerde ezilmelidir

entry23 galeri
    21.
  1. osmanlı devleti bilhassa 2. mahmut'tan sonra şeriatla yönetilmiştir ki şeriat konusunda hala biçok kişi için bir emsaldir osmanlı.

    mustafa kemal bir napoleon hayranıdır ve fransız devrimi'nden yoğun biçimde etkilenen birisidir, jön türkler'in devamı olan ittihat ve terakki üyesi, fransız devrimi'nden doğan milliyetçiliğin yoğun etkisinde kalmış birisidir.

    m. kemal birinci dünya savaşı ve hemen ardından gelen milli mücadele döneminde ekim devrimi'ne tanıklık etmiş ve de modern milliyetçiliğin yanısıra rus devrimi'nden de son derece etkilenmiştir. mustafa kemal'in halkçılık ve devrimcilik ilkelerinin ve de anti-emperyalist tutumunun doğrudan marxist-leninizm'den etkilendiğini, m. kemal'in lenin'le ilişkilerinin (mektuplaşmalarının) birçok açıdan milli mücadelede bir dönüm noktası olduğu bilinmekte, bugün en kemalist tarihçiler bile gizlememekte, bunu kabul etmektedirler.

    bunun yanı sıra gene cumhuriyetin kuruluş dönemlerinde ekonomik model olarak ingiltere ve amerika'daki liberal kapitalist düzenlere ilgi duymuş, ancak bunun ingiltere ve amerika gibi emperyalist bir konuma (muasır medeniyet seviyesine) yükselinceye kadar uygulanamayacağını görünce devletçi, devletin doğrudan teşebbüslü bir ekonomik model geliştirmesi gerektiğini düşünmüştür.

    özetleyecek olursak, m. kemal'in ''hiçbir'' düşüncesi kendisine ait değildir, kendi düşünceleri değil, dışardaki düşüncelerin genç cumhuriyete uyarlanma çabasıdır. bunun yanında sadece düşünsel anlamda da kalınmamıştır dışardan ithalat, anayasamız italya, rusya, fransa gibi ülkelerden etkilenerek (bilhassa galiyev'den, içerde de fransız milliyetçiliğinin etkisinde kalmış namık kemal'den, ziya gökalp'ten) hazırlanmış, medeni kanunumuz almanya ve fransa medeni kanunlarının bir sentezi olan isviçre'den, ceza yasalarımız da gene italya'dan aynen alınmış(*1889 italyan Zanardelli yasaları), italya'da değişikliğe gidildiğinde de akabinde türkiye'de de değişikliğe gidilmiştir(*1930 italyan rocco yasaları), chp'nin bugün de ufak tefek değişiklerle halen yürürlükte olan parti programı da bizzat italyan faşist partisi'nden bir uyarlamadır, isteyen italyan faşist partisi'nin parti programını okuyabilir, bir kıyasa gidebilir.

    bunun yanısıra cumhuriyetin yönetici kadrosundan recep peker'in bir mussolini ve faşizm yanlısı olduğu, şükrü saraçoğlu'nun da adolf hitler ve nazizm yanlısı olduğu, ismet inönü'nün adolf hitler'e sempati beslediği bilinmekte, hatta recep peker şirazesinden çıkıp italyan faşist parti programını noktasından virgülüne aynen chp parti programı yapmaya kalkışmasıyla m. kemal'in recep peker, ismet inönü ve şükrü saraçoğlu gibileri yanından uzaklaştırdığı ve yeniden liberal kapitalizme sıcak bakarak celal bayar'la adnan menderes'ten yana ağırlığını koyduğu bilinmektedir.

    ayrıyetten yakup kadri, cemal süreyya gibi isimlerin öncülüğnde doktrinleştirilmeye çalışılan sosyalizm ile milliyetçiliğin bir sentezi biçiminde zuhur eden kemalizm/sosyal milliyetçilik kavramının bir proto-nazizm olduğu ve de yurtdışından ithal edilen ve sentezlenen bu düşüncenin sentez paketi şeklinde yurtdışına ihraç edildiği de bilinmektedir. sosyal millyetçilik = nazizm değildir, ancak ona giden bir yoldur, bir basamaktır, bunu da belirtmek gerek.

    gelelim solcuların elitistliğine. türkiye ve onun selefi osmanlı'da elitist olan ''solcu''lar türkçülerdir açıp bakıldığında. ve hatta 1900'lerin başında türkçü olan mustafa suphi, cemal süreyya, yakup kadri, halide edip ve hatta mustafa kemal gibi ittihatçılar, türkçüler, türk ocağı mensupları anadolu'ya geçip de halkın vaziyetini gördüklerinde, durumun vehametinin farkına vardıklarında bu istanbul'daki masaların üzerinde bir harita koyup turan planları yapan elitist ve jakoben türkçü ideolojilerini büyük ölçüde değiştirmişler, kimi tamamen kimi de kısmen fikirlerini değiştirmiştir, mustafa suphi'nin sosyalizmi benimsemesinde, cemal süreyya, yakup kadri, mustafa kemal gibilerin de sosyalizme meyletmesinde ve de halkçılık fikrinin doğuşunda da bunun önemli bir yeri vardır.

    benim size tavsiyem karşımıza türksolu tezleriyle gelmemenizdir. çünkü o ''komprador sol''u dışlayan türksolu bile her ne hikmetse yabancı çıkışlı bir ideoloji olan sosyalizmi (götünden anlayarak elbette) savunur.

    özetleyelim. almanya'da doğan bilimsel sosyalizm, rusya'da gerçek manada vücut bulmuş, sonra türkiye'ye fransız devrimi milliyetçiliği ile birlikte giriş yapmış ve de bu haliyle yeniden almanya'ya dönmüştür. yani görüldüğü üzere bir ideoloji büyük tahriplerle birlikte doğu avrupa'yı şöyle bir dolaşmış, bir tam tur atmıştır. bu bile ideolojilerin evrensel olduğuna bir kanıttır.

    türkiye solu'na getirilen eleştiriye -eleştiri demeye bin şahit istemekle birlikte- dönecek olursak, halka inememekle suçlanan bir sol; taksim'de milyonları bir araya getirebilmiş, meclise hem tip hem de chp'yle milletvekilleri sokabilmiş ve hatta tüm baskılara, darbelere ve saldırılara rağmen bülent ecevit önderliğinde %41 oy almış (burada en az katkı ecevit'indir belirtmek gerekir ki, ecevit sol örgütlülükten iyi nemalanıştır), sosyalist devrime ramak kala 45 milyonluk ülkede ''1,5 milyon'' insanın öldürülmesiyle ve 10 milyona yakın insanın baskı altına alınmasıyla ancak durdurulabilmiştir. bu halka inememekse eğer, halka nasıl inildiğini biri anlatabilirse çok sevinirim.

    bitiriyorum, gereğinden fazla yazdım zaten. ideolojiler evrenseldir, ne kadar tutucu da olsa evrensel değerler taşır. bu dinler için de böyledir, din tabanlı olmayan ideolojiler için de. sizin tanrılaştırdığınız ''atatürkünüzün'' bile düşünceleri yabancı kaynaklıyken özünde yabancı düşmanlığı, salt nefret yatan bu ideoloji düşmanlığınızdır asıl elitizm olan. ancak buna rağmen ne hikmetse benimsediğiniz ideolojiler ise gene yabancı kaynaklıdır. mustafa kemal'in bu tip bir söz sarfetmediği bilinmesine rağmen bunu temcit pilavı gibi önümüze sunmanızın altında ben eziklik, aşağılık kompleksi arıyorum açıkçası.

    ek:

    bir yazı kimilerince beğenilir de, beğenilmez de. ancak şu yazıyı iki dakikada okumayı başarabilen arkadaştan ricam, bu hızlı okuma tekniğini bana da söylemesi. bilgi paylaşmak içindir nitekim.
    0 ...
  1. henüz yorum girilmemiş
© 2025 uludağ sözlük