ahmet aslan

entry175 galeri video17
    25.
  1. işte orada bir kayanın eşiğinde iki büklüm bir adam
    Bir adam ve bir kaya: unutmalı onu kahrıyla, kaç ayaz
    esmeli daha.
    Soğuk; saçının telleri değmez tenine,
    Bozuk; göz yaşı dökende yok onun kederine.
    Kaç ses vardır şimdi aklında, kaç anı akşamında.
    Güneşe değse yanar mı, kudreti günahsız yaşar mı?
    Bilinmez.
    fiükür bize bir canlı var dizinde, bir serçe.
    Bir serçe de gönlünde:
    "Ben okudum eski sesli duvar yazılarını,
    meramı yüzüne gücü ise feryada yetmedi, ah sahibim.
    Yoksa dünya olmazdı kan revan içinde.
    fiarkılarımızın suskun olduğunu geç farketti, azizim.
    Gülümseyerek uzandı bu kayanın eşiğine
    Gözünden bir rüya geçti
    Başka dostu yoktur, kardeşimin."
    Gök gürledi, yağmur değdi yüzüne.
    Gözlerini açtı hafiften, serçe üşürken
    "Bir sen kaldın bahçemde, kimdi o kadın gecemde?"
    Toprak renginde bir kadındı o,
    giderken bir şarkı mırıldandı:
    "Bir oğul kaybettim burada
    Henüz yolun başında
    Gözü aşkı aradı
    Gerçeğin peşinde bir hükümdara kandı."
    Korktu. Titrerken, serçe uzaklaştı gönlünden.
    Bir yılan süzüldü. Bakakaldı.
    Çocukluğundan bir resim geldi önüne
    Karanlık bir gecede ak elbiseler içinde
    fiekilsiz ve silüetsiz, fena halde giden
    kadın ve adamları gördü
    Sonradan duyacaktı
    Buluştuklar yer, Koyé Mar'dı
    Gülümsedi, yüzünü çevirdi
    Kayayı öptü tam üç kez
    ilk adımlarını attı sonra,
    Yılan, serçe ve 'onların' buluştukları yöne.

    http://www.ahmetaslan.org/launcher_turk.html
    3 ...
  1. henüz yorum girilmemiş
© 2025 uludağ sözlük