Eğitim Yılının başıydı. Hoca dedi ki, adaylar çıksın ve yarına sınıfa sunacakları vaatleri yazsınlar, konuşmalarını hazırlasınlar.
Kendime çok güvenmediğim halde bi cesaret geldi, tahtaya çıktım. O zamanlardaki en büyük rakibim Dilara da çıktı. Dilara’yla aynı mahalledeydik, aramızda elektrik çıkacak kadar rekabet vardı. Nedense sınıftakilerin de tavırlarına falan baktığımda ona daha çok saygı gösteriyorlar, onunla daha çok oynuyorlardı sanki. Galiba o benden daha güzel diyeydi.
Büyük ihtimal o seçilecekti ama yine de içimden geldiği şekilde konuşmamı hazırladım.
Çıktık okuduk ertesi gün. Arkamızı döndük oylama yapıldı. Çok umutlu değildim ama ben seçildim! *
En çok şaşırdığım ve en mutlu olduğum anlardan biriydi. Üç yıl başkanlık yaptım ondan sonra.