Knut Hamsun'un yazdığı, özellikle aç karnına okunduğunda gerçekçiliği artan romandır. Şöyle ki içkiyi ilk tattıktan sonra bir süre epey abartmıştım bu işi. Özellikle ahududulu meyve şarabını çok sevmiştim. Bütün param pahalı şaraplara gidiyordu. Yemek almaya para bulamıyor, ekmek kırıntılarıyla besleniyordum.** Baktım olacak gibi değil bir ayın sonunda içmeyi bıraktmıştım zaten. Her neyse bu süre zarfında içip içip kitap okuyordum. Açlık da okuduklarımdan biriydi. Midem gurulduyor, başım dönüyordu ve ben okumaya devam ediyordum. Sonuç mükemmeldi tabi; ama kitap hakkında sağlıklı yorum yapmamı engelliyor bir yandan da.